Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/28533 Esas 2016/6474 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28533
Karar No: 2016/6474
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/28533 Esas 2016/6474 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/28533 E.  ,  2016/6474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK"nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:
    2-Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu kayyumunun, şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibin sahte işlemlerle kesinleştirilerek satış safhasına gelindiğini, örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği borçlu şirket yetkilisi ..."in, tebliğ tarihi itibariyle borçluyu tek başına temsil yetkisinin bulunmadığını ve borcu kabulünün doğru olmadığını ileri sürerek, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespitini, satışın durdurulmasını ve takibin kesinleştirilmesi işlemlerinin iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır.
    Somut olayda; borçlu şirket ortaklarından ..."in, borçlu şirketin fesih ve tasfiyesi amacıyla açtığı davaya ilişkin olarak .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/182 Esas sayılı dava dosyasından alınan 25.06.2009 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile, borçlu şirketin temsilcisi olan ..."in münferiden temsil yetkisinin kaldırılmasına, borçlu şirketi ... ve ..."in veya ..."in tayin edeceği bir vekilin müştereken atacakları imza ile temsil ve ilzamına karar verildiği, daha sonra örnek 7 ödeme emrinin 20.04.2010 tarihinde ilgilinin isteği üzerine icra dairesinde borçlu şirket temsilcisi ..."e tebliğ edildiği ve adı geçen temsilcinin aynı tarihte borcu kabul ettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen ihtiyati tedbir kararı gereğince, borçlu şirketin temsilcileri ... ve ... olup, Tebligat Kanunu"nun 12. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre, borçlunun temsilcilerden birisine yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Borçlu temsilcisi ..."in, tek başına borcun kabulü yönünden temsil yetkisi bulunmasa da, takibin şekli itibariyle İcra ve İflas Kanunu"nun 62/1. maddesi uyarınca icra dairesi nezdinde yapılmış bir borca itiraz olmadığından borçlu şirket hakkındaki takip kesinleşmiştir.

    O halde, mahkemece, yukarıda belirtilen gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.