Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9934 Esas 2014/41 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... İlçesi, ... Köyü ... ada ... parsel sayılı, 589.338,16 m2 yüzölçümlü taşınmaz, Temmuz 2002 tarih 173 sayılı tapu kaydı ile ... A.Ş. adına; ... ada ... parsel sayılı, 5668596,40 m2 yüzölçümlü taşınmaz mera niteliği ile tespit edilmiştir.
Davacı ..., köye ait 5000 m2’lik taşınmazın davalı ... ada ... sayılı parsel içinde kaldığı iddiasıyla; ... Yönetimi, ... ada ... sayılı parselin ... sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Davacı ... dayanak tapu kaydının 654.000 m2 olduğu, kaydın ... ada ... ... sayılı parsellere revizyon gördüğünü, ancak, tapu kaydı kapsamında kalan 3 adet maden ocağının dışarıda bırakıldığını ileri sürerek, ... ada ... sayılı parsel hakkında dava açmıştır.
Mahkemece, davaların reddi ile dava konusu ... ada ... sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm ... Yönetimi ve ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre ... sınırlandırması yapılmış, taşınmaz ... sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı, davacı ..."nin dava ettiği ... ada ... sayılı parselin dayanılan tapu kaydı kapsamında kalmadığı gibi ... Kadastro Mahkemesinin 2009/90 - 2011/33 sayılı dosyasının da kesin hüküm oluşturduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 06/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.