9. Hukuk Dairesi 2019/3394 E. , 2020/3739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kısmen kabul kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi davacı vekilinin istinaf başvurusunu değerlendirmemiş, davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı şirkete ait Arnavutluk"daki otoyol şantiyesinde topoğraf olarak 01/05/2008 tarihinde çalışmaya başladığını, 08/09/2010 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, son net 2.000 Euro fix ücret aldığını, ayrıca üç öğün yemek ve barınmanın davalı yanca karşılandığını, iş bitimi nedeni ile iş sözleşmesine son verildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının yurtdışı şantiyelerinde 27/11/2007 - 24/03/2009 ve 10/09/2009 - 08/09/2010 tarihleri arasında Arnavutluk projesinde topoğraf olarak çalıştığını, çalışmaların sürekli olmayıp belirli dönemleri kapsadığını, davacıya son görev yaptığı dönem için 1.025,00 Euro ihbar tazminatı ödendiğini, davacının son saat ücretinin 6,59 Euro olduğunu, davacının ücretinin hiçbir zaman 2.000,00 Euroya ulaşmadığını, davacının ücretinin banka hesabına yatırıldığını, davacının bu ödemelerle ilgili herhangi bir itirazının bulunmadığını, davacıya fazla çalışma, genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışma ücretlerinin ödendiğini, davacının 2010 yılı öncesi çalışmalarına ilişkin ücret alacaklarının 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk derece Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
D) İstinaf Dairesi Kararı:
Taraflar vekillerinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
Hukuk Mahkemelerinin kesin olduğu yasalarla belirtilenler dışındaki kararlarının kanun yolu denetimi 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihine kadar sadece Yargıtay tarafından " Temyiz yolu ile " yapılmakta iken 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçirilmesi üzerine kanun yolu denetimi iki kademeli hale gelmiştir. Başka bir deyişle İlk Derece Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinden sonra verdiği kararlara karşı doğrudan temyiz yolu kapatılmıştır.
6100 sayılı HMK. daki yeni düzenleme ile getirilen istinaf kanun yolu, ilk derece mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur.
İstinaf kanun yolunun uygulanması durumunda, ilk derece mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulacak, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulabilecektir.
Yeni kanun yolu sistemine göre yargılama üç aşamalı olacaktır. Önce İlk Derece Mahkemesinde ilk derece yargılaması yapılarak karar verilecek, ardından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesi yapılacak, son olarak da Yargıtay’da temyiz incelemesi yapılacaktır.
Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusu üzerine ya tarafın istinaf başvurusunu usulden/esastan reddedecek ya da İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak yeni bir karar verecektir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni karar verilmesi halinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusu değerlendirilmeyen taraf açısından ortada temyiz edilebilecek ya da temyiz dilekçesi verilmiş ise Yargıtay tarafından o taraf açısından temyizen incelenebilecek bir karar yoktur.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararının nasıl oluşturulacağı ve kararın unsurları HMK. nın 359. maddesinde düzenlenmiş olup, kararın unsurlarından birisi olarak 359/1-f maddesinde “Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi” nin gösterileceği, maddenin 2. fıkrasında ise hüküm sonucunun neleri içereceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta;
Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı incelendiğinde, ilgili Dairenin sadece davalının istinaf başvurusunu değerlendirdiği, davacının başvurusu hakkında hüküm kurulmadığı görülmüştür.
Yukarıda açıklandığı üzere Bölge Adliye Mahkemesi’nce tarafların istinaf başvurusu üzerine HMK. nın 359. maddesine uygun hüküm sonucu oluşturulmadığından davacı açısından ortada temyizen incelenebilecek bir karar yoktur.
Bu nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin kararının HMK. nın 359. maddesine uygun hüküm sonucu içermediğinden bozulması gerekmiştir.
G) Sonuç:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin temyiz edilen kararının yukarıda açıklanan nedenden dolayı BOZULMASINA, dava dosyasının gereği için Bölge Adliye Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.