8. Ceza Dairesi 2016/1392 E. , 2016/9227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Genel güvenliği kasten tehlikeye sokacak şekilde silahla ateş etme
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük ve müsadere
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Tebliğnamede adı yazılı olan sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemi bulunmadığından, temyiz dilekçesinin kapsamına göre sanık ... hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Aralarında husumet bulunan şikayetçi sanık ..."ın olay günü demir çubukla kendisini yaralamasına kızan sanık ..."nin ..."a ait evin önüne giderek ""Çıksana lan ... çıksana"" dedikten sonra tüfekle havaya ateş etmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanığın eyleminin kül halinde silahla tehdit suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK.nun 106/2-a madde ve bendinden cezalandırılması yerine, sanığın eylemi bölünerek silahla tehdit suçundan beraatine, uygulama yeri bulunmayan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan ise mahkumiyetine karar verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakları saklı kalmak üzere (BOZULMASINA), 03.10.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(K.D.)
KARŞI OY
İddianamedeki anlatıma göre, sanık hakkında iki fiilin suç olarak nitelendirilmesi yapılarak kamu davası açılmıştır. Yargılama sonucunda ölümle tehdit suçundan beraat, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan ise mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Beraat kararına yönelik temyiz yasa yoluna başvuruda bulunulmadığından bu suç yönünden hüküm kesinleşmiş, genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçundan ise, sanık temyiz yasa yoluna başvuruda bulunmuştur. Daire çoğunluğu eylemin bir bütün oluşundan hareketle, beraat kararını da kapsayacak şekilde hükmün bozulmasına ve kazanılmış hakkın korunması yolunda karar vermiştir.
Sayın çoğunlukla ihtilaf konusu olan, eylemin tek olup olmadığı ve beraat hükmünü kapsar şekilde bozma yapılıp yapılamayacağıdır.
Olayın tek görgü tanığının anlatımına göre, sanığın önce kendisinin de bulunduğu bir noktada bir el havaya ateş ettiğini, bir süre ilerledikten sonra mağdurun evinin yakınında tekrar bir el havaya doğru ateş ettiğini söylemiştir. İlk havaya ateş etme eylemini kendisinin jandarmaya telefonla bildirdiğini, bu bildirim üzerine kolluğun olay yerine geldiğini anlatmıştır.
Bu oluşu değerlendiren mahkeme silahla tehdit suçundan mahkumiyet için kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğinden bahisle beraat kararı vermiş, genel
güvenliğin kasten tehlikeye sokmak suçunun da subüta erdiğinden söz ederek mahkumiyet hükmü tesis etmiştir. Olayın tek görgü tanığının birbiriyle örtüşen anlatımında iki farklı yerde havaya ateş edildiği sabittir. Ölümle tehdit suçundan mağdura ulaşan bir fiilin bulunmadığını ve ateş etme olayının mağdurunun da duymadığını söylemesi üzerine mahkemece bu fiilden beraat hükmü kurulmuştur. Havaya iki farklı yerde ateş edildiği sabittir. Sanığın havaya ateş etme eyleminin ise kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlike oluşturacak veya kişilerde korku, kaygı veya panik yaratacak şekilde oluşması suçun unsurları bakımından gerekli olduğu açıktır. İlk defa havaya ateş edildiğinde fiilden etkilenip jandarmaya bildirimde bulunan tanık ... olduğu dosya kapsamıyla anlaşılmaktadır. Olayın etkisiyle korku ve kaygı duyması üzerine kolluk aranmış sanığın eylemi ihbara konu olmuştur.
Bu oluş karşısında iddia makamı da her iki eylemi oluşan sonuçları itibarı ile ayrı ayrı değerlendirmiş ve bu nedenle iki ayrı suçtan cezalandırılması isteminde bulunmuştur. Burada tek eylemden bahsedilemez, mahkemenin değerlendirilmesi de bu yolda olmuştur. Iki ayrı fiilin varlığını kabul etmekle bir suç hakkında, beraat incelemeye konu suçtan mahkumiyet hükmü kurması hukuki açıdan doğru bir sonuçtur. Beraat hükmü kesinleşmekle aleyhe değerlendirme yapılamayacağı da açıktır.
Kesinleşen beraat hükmünü kapsayacak şekilde hükmün sanık aleyhine bozma konusu yapılamayacağı görüşünde olduğumdan, çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma suçundan inceleme yapılıp hükmün değerlendirilmesi gerekir. 03.10.2016