20. Hukuk Dairesi 2013/8425 E. , 2014/29 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, dilekçesiyle; ... İli, ... İlçesi, ... Köyünde, 2859 sayılı Kanun gereği yapılan yenileme çalışmalarında, dava konusu 248 ada 48 parsel sayılı 5056,88 m2 yüzölçümlü taşınmazın bölgede daha önce yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalmasına rağmen, orman sınırları dışına çıkarıldığı ve sınırlarında daraltma yapıldığını belirterek, yapılan tespitin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili talebiyle dava açmıştır.
Dava, ... Kadastro Mahkemesine açılmış, mahkemece, yenileme tespitine itiraz davasının reddine, mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil davası yönünden ise görevsizlik kararı verilerek dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Sulh hukuk mahkemesince de görevsizlik kararı verilerek dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü ile 28.3.2007 tarihli bilirkişi raporu ekinde bulunan krokide (A) harfi ile gösterilen 4074,55 m2’lik bölümün tapu kaydının iptali ile devlet ormanı niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (B) işaretli bölüme ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış; 03.05.1953 tarihinde ilan edilerek, 31.5.1954 tarihinde kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu ise 16.02.1954 tarihinde başlayıp 31.10.1955 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (B) işaretli bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, karardan sonra 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile
- 2 -
eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. ve 4. bentlerinin çıkartılarak, bunun yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.