20. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2988 Karar No: 2019/6161 Karar Tarihi: 13.11.2019
Uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2988 Esas 2019/6161 Karar Sayılı İlamı
Özet:
KOCAELİ 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından işlenen uyuşturucu madde ticareti suçu ile ilgili karar incelenmiştir. Mahkeme, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karardaki hukuka aykırılıklar nedeniyle hükümleri bozmuştur. CMK'nın 139. ve 140. maddeleri konuyla ilgili gerekli hükümleri içermektedir. CMK'nın 139. maddesi gereği gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gereklidir. CMK'nın 140. maddesi gereği ise teknik araçlarla izleme, görüntüleme ve ses alma işlemi yapılabilmesi için mahkeme kararı gerekmektedir. Sanıkların durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
20. Ceza Dairesi 2016/2988 E. , 2019/6161 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KOCAELİ 1. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Diğer temyiz itirazlarının reddine ancak; Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK"nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; zira CMK"nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK"nın "Teknik Araçlarla İzleme" başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, teknik araçlarla izleme, görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmış ve mahkemece suçun sübutu gizli soruçturmacı faaliyetleri sonucu tanzim edilen rapora dayandırılmıştır. CMK"nın 217. maddesine göre sanıklara atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Sanıklar dosya içinde yer alan raporu kabul etmeyerek atılı suçu kabul etmemiştir. Yapılan soruşturma işlemleri kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak; 1-Suçun sübutunun tespiti için sanıklardan uyuşturucu madde alma - temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi ise CMK"nın 139/3. maddesi hükmü de gözetilerek tanık olarak dinlenilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK’nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin verilmiş bir kararın bulunup bulunmadığının araştırılarak, bulunuyor ise hukuki denetime olanak sağlayacak şekilde aslı veya onaylı örneği getirtilip bu dosya içine konulması; yoksa bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3-Gerekçeli karar başlığında "26/02/2014" olan karar tarihinin "26/02/2013" şeklinde yazılması, 4-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 13/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.