14. Hukuk Dairesi 2013/16178 E. , 2014/3890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2008/1275-2013/920
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.08.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 05.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın taraflarca takip edilmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 320/4. maddesinde "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Mahkemece, 23.01.2013 tarihli celsede davanın takip edilmediğinden işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı tarafça dava süresinde yenilenmiştir. Sonrasında mahkemece 05.06.2013 tarihli celsede davacı vekilince belgelendirilmeyen mazeretin reddi ile taraflarca takip edilmeyen ve ikinci kez takipsiz bırakılan davanın 6100 sayılı HMK"nın 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK"nın “Zaman bakımından uygulanma” başlığını taşıyan 448. maddesi; “(1) Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Usul hükümlerinin derhal yürürlüğe gireceği kuralı söz konusu ise de hukuki güvenlik hakkı gereğince mülga 1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde açılan davanın bir kez işlemden kaldırılıp yenilenmesinden sonra, 6100 sayılı HMK zamanında takipsiz bırakılması halinde, 6100 sayılı HMK"nın uygulanması ile sonuca ulaşılması usule uygun olmayacağından ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı kuralının bu gibi durumlarda 6100 sayılı HMK"nın yürürlük döneminde uygulanacağının kabulü gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.05.2013 tarih, 2012/1698 Esas 2013/779 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK"nın 316. maddesinde basit yargılama usulüne tabi dava ve işler sayılmış ve 316/1-a fıkrasında “ Sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler” hakkında basit yargılama usulünün uygulanacağı belirtilmiştir. Aynı kanunun 4. maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevine giren davalar belirtilmiş ve yine HMK"nın 2. maddesinde yer alan asliye hukuk mahkemelerinin görevine ilişkin düzenleme ile birlikte incelendiğinde dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda somut olayda tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği ve HMK 316/1-a fıkrası kapsamında kalan dava ve işlerden olmadığı için basit yargılama usulüne tabi olmadığı sonucuna ulaşılır.
Her ne kadar HMK"nın geçici 1. maddesinde kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağı belirtilmiş ise de bu hüküm uyuşmazlığa konu davanın basit yargılama usulüne tabi olmadığı sonucunu değiştirmez.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkemece davacı tarafın 05.06.2013 tarihli duruşmaya katılmamış olması nedeniyle dosyanın HMK"nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken bu davada uygulama olanağı bulunmayan HMK 320/4 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.