Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16068
Karar No: 2015/21950
Karar Tarihi: 17.06.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/16068 Esas 2015/21950 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/16068 E.  ,  2015/21950 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, 06/07/2010 tarihinden bu yana Yalova Belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı Talebinin Özeti:
    Davacı, 06/07/2010 tarihinden itibaren Yalova belediyesinde çalıştığını, çalışmalarının belediye tarafından muhtelif firmalar üzerinden gösterildiğini, kendisinin bu şirketler ile arasında hiç bir şekilde fiili bir iş ilişkisi olmadığını, kendisinin belediyenin diğer kadrolu personeli ile yaptığı görev yönünden hiç bir fark olmamasına karşılık onların yararlandığı sosyal ve ekonomik haklardan yararlanamadığını, ayrıca sendika üyesi de olduğunu ileri sürerek, 06/07/2010 tarihinden bu yana Yalova belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş bu davadan önce aynı konuda, tarafları ve dava sebebi aynı olan bir dava açtığını, mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, bahsi geçen kararın iş bu dava açısından kesin hüküm oluşturduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece;
    "Yapılan yargılama ve toplanan delillere dayanarak; davacının 06/07/2010 tarihinde Yalova belediyesi iştiraklarında Yabeltaş şirketine bağlı olarak çalışmaya başladığı, davacının belediyedeki muhtelif ihale dosyaları ve iş yerleri üzerinden sigortalı gösterilip, işe ilk başladığı tarihten itibaren muhtelif şirketler üzerinden çalışmasını sürdürdüğü, davacının işe başladığı tarihten itibaren özel kalem müdürlüğünde başkan yardımcısı sekreteri olarak görev yaptığı, halen daha aynı yerde imar müdürlüğünde görev yaptığı, davacının aynı konuya ilişkin daha önceden mahkememizin 2012/209-416 EK sayılı dosyasında dava açtığı, bu davanın mahkememizce sendika üyesi olmadığı, davacı konumunda çalışanlar ile belediyenin kadrolu işçileri arasındaki özlük haklarının farklı olmasının da kadrolu işçilerinin TİS hükümlerinden yararlanmalarından kaynaklandığı, bunun dışında bir farklılığın bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiği, bu kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 29/04/2013 tarih 416 karar sayılı ilamı ile onandığı, davacının sonradan sendika üyesi olduğu, bu itibarla daha önceki kararımızdaki gerekçe dikkate alındığında her ne kadar davalı taraf kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de, meydana gelen vakalardaki farklılık sebebiyle bu itirazı yerinde olmadığı, daha önce mahkememizce karar verilip kesinleşen emsal çok sayıdaki dosyada olduğu gibi davacının işe başladığı tarihten itibaren belediyeye ait işlerde çalıştırıldığı, emir ve talimatları belediyenin yetkililerinden aldığı, aynı işte hem kadrolu işçilerin hem de şirket işçilerinin çalıştığı, belediye tarafından bordro iş vereni olarak farklı şirketler üzerinden işçi temini yolunu gidildiği, davalı belediye ile ihale ile iş alan firmalar arasında geçerli bir asıl-alt iş veren ilişkisinin bulunmadığı, davacının baştan itibaren belediyenin işçisi olup, ayrıca belediyenin işçisi olması durumunda sendika üyesi de olduğundan TİS hükümlerinden yararlanacağı, ilave tediye ve benzeri ikramiyelerden faydalanacağı, bu şekilde dava açmakta da hukuki yararının mevcut olduğu..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Taraflar arasında iş bu davadan önce davacı tarafından, aynı davalıya karşı açılmış olan davada verilen kararın iş bu dava açısından kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davacı, 06/07/2010 tarihinden itibaren Yalova belediyesinde çalıştığını, çalışmalarının belediye tarafından muhtelif firmalar üzerinden gösterildiğini, kendisinin bu şirketler ile arasında hiç bir şekilde fiili bir iş ilişkisi olmadığını, kendisinin belediyenin diğer kadrolu personeli ile yaptığı görev yönünden hiç bir fark olmamasına karşılık onların yararlandığı sosyal ve ekonomik haklardan yararlanamadığını, ayrıca sendika üyesi de olduğunu ileri sürerek, 06/07/2010 tarihinden bu yana Yalova belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının iş bu davadan önce aynı konuda, tarafları ve dava sebebi aynı olan bir dava açtığını, mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, bahsi geçen kararın iş bu dava açısından kesin hüküm oluşturduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalının savunmalarında geçen ve eldeki dava açısından kesin hüküm oluşturduğu iddia olunan dava dosyasının incelenmesinde, davacının aynı davalıya karşı, aynı maddi vakıaları ileri sürerek ve aynı taleplerde bulunarak dava açtığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onandığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, her ne kadar eldeki dava ile önceki davada ileri sürülen maddi vakıalarda değişiklik olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de bu tespit isabetli değildir. Önceki dava ile eldeki davanın tarafları aynıdır, yine her iki davanın sebepleri (maddi vakıalar) ve konusu aynıdır. Önceki davada ileri sürülen maddi vakıalarda (davanın sebeplerinde) bir değişiklik olmamıştır. Önceki davada verilen karar eldeki dava açısından kesin hüküm oluşturmaktadır. Bu nedenle mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken isabetli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi