19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/27236 Karar No: 2021/5567 Karar Tarihi: 25.05.2021
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/27236 Esas 2021/5567 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuğun 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyeti yönündeki yerel mahkeme kararını incelemiş ve müdafi tarafından yapılan temyiz taleplerinin reddedilmesine karar vermiştir. Ancak, mahkeme sanığın ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumlarının 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, suça konu sigaraların miktarı nazara alınarak cezada alt sınırdan uzaklaşılmamasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik hakkının ihlali ile vergi kaybına sebep olduğu için kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğurabileceğini, sanığın hükümden sonra hak yoksunluklarına hükmedilmiş olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, suça konu sigaraların müsaderesi gerektiğini, iyi niyetli üçüncü kişi olarak sorumlu tutulamayacağı için nakil aracının müsaderesine yer olmadığını belirtmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 5607 Sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'n
19. Ceza Dairesi 2019/27236 E. , 2021/5567 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: A) Suça sürüklenen çocuk ... suça sürüklenen çocuk için talimat mahkemesinde atanmış olan müdafinin temyiz taleplerine yönelik incelemede, Suça sürüklenen çocuğun 05/11/2014 tarihinde tebliğ olunan kararı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 01/12/2014 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun ve suça sürüklenen çocuk için talimat mahkemesinde atanmış olan müdafinin görevinin talimat duruşması ile sınırlı olması karşısında suça sürüklenen çocuk için talimat mahkemesinde atanmış olan müdafinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE B) Sanığın kendi hakkında kurulan hükme yönelik ve katılan vekilinin sanık ile suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükümlerle nakil aracının müsaderesine yer olmadığı kararına yönelik temyiz istemlerine ilişkin incelemede, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak, 1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumlarının yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Sanık ... suça sürüklenen çocukta ambalajında bandrol bulunmayan 3.525 karton sigara ele geçirilen uyuşmazlıkta sigaraların miktarı nazara alınarak 5237 sayılı TCK"nin 1, 3 ve 61. maddeleri uyarınca cezada alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisinin ihlalidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte vergilendirme hakkı ve mali yararlarının da ihlal edildiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 27/06/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Nusaybin 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/624 Esas numaralı kamu davasının ve suça sürüklenen çocuk hakkında Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/135 Esas numaralı kamu davasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; Anılan davaların akıbeti araştırılarak mümkünse iş bu dava ile birleştirilerek suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın ve suça sürüklenen çocuğun bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediklerinin ve haklarında TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 5- Suça konu sigaralar tasfiye edilmiş olsa da 5607 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK"nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi 6- Suça konu eşyanın nakil aracının ağırlıklı bölümünü oluşturması, UYAP ortamında yapılan araştırmada malen sorumlunun, bu suçtan aynı sıfatla ve sanık sıfatıyla çok sayıda dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edilemeyecek olması ve suça konu eşya ile nakil aracının değerleri karşılaştırıldığında müsadere edilmesinin 5237 sayılı TCK"nin 54/3. maddesi uyarıca hakkaniyete de aykırı olmayacağı anlaşılmakla nakil aracının 5607 Sayılı Kanun"un 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK"nin 54/1. maddesi uyarınca müsaderesi yerine müsaderesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.