
Esas No: 2013/8103
Karar No: 2014/7
Karar Tarihi: 06.01.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8103 Esas 2014/7 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ile davalılar ...(vekili) ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, dava konusu ... İlçesi, ... Köyü 2057 parsel sayılı taşınmazın, tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın 20/10/1998 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdit sınırlarının kısmen içinde kaldığını ileri sürerek, tahdit içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne; çekişmeli 2057 sayılı parselin krokide (A) ile gösterilen 52,49 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ile davalılar ...(vekili) ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20.10.1998 - 20.04.1999 tarihleri arasında ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) bölümünün orman tahdit hattı içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 06/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.