13. Hukuk Dairesi 2012/10015 E. , 2013/5448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Avukat ... ile davacı asil ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan 02.06.2010 tarihinde 40.300.00. Euro anahtar teslim fiyatı ile araç satın aldığını, aracın ön motor bölümünden ve arka tekerlerden ses gelmesi üzerine, firma yetkilisini aradığını, yetkilinin, sesleri kaydetmesini istediğini, araçtaki sesleri kaydedip yetkiliye dinlettiğini, aracın ön ve arka kısmından ses gelmesi şikayeti ile 27.07.2010, 03.08.2010 ve 17.08.2010 tarihlerinde yetkili servise gittiğini, yetkili servis tarafından ... soğutucu değişimi yapılmasına rağmek arızanın giderilmediğini ve yetkili servisin bu arızayı gidermek için yurtdışındaki üretici firmadan teknik destek talep ettiğini, lüks araç satın almasına rağmen araçta meydana gelen arızaların sürüç güvenliğini ve psikolojisini olumsuz etkilediğini, aracın yenisi ile 3 gün içinde değiştirilmesi için çektiği ihtara rağmen aracın değiştirilmediğini ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine bunun mümkün olmaması halinde satın alma tarihinden itibaren en yüksek banka faizi İle birlikte anahtar teslim bedelinin ödenmesine, araç için yapılan her türlü harcamanın, kasko ve trafik sigortasının, kredi masrafları ve faizlerinin, noter ve avukatlık masraflarının ödenmesine, davalıların kötü niyetli yaklaşımı ve yaşanılan üzüntü için 50.000.00.TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından 2.000.00.TL" nın ödenmesi halinde aracın davalılara iade edilerek araç bedeli olan 76.460.54.TL" nın iade tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.
Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 381, 388. ve 389. maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 388. maddesinin son fıkrası ile "Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir. Aynı hüküm 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesinde yer almıştır.
Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek davacının, araç için yapılan her türlü harcamanın, kasko ve trafik sigortasının, kredi masrafları ve faizlerinin, noter ve avukatlık masraflarının tahsili ile ilgili talepleri yönünden gerek gerekçede gerekse de hükümde ayrı ayrı karar kurulmadan sadece aracın iadesi ve araç bedeli ile manevi tazminat talebi yününden hüküm kurulması nedeniyle 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 4.541,75 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 6.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.