(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/37014 E. , 2021/5849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, katılanın ortağı ve yetkilisi olduğu ... Tekstil Dış Ticaret Sanayi Ltd. Şti.’nin 18/06/2011 tarihinde çalınan çek yapraklarının arasındaki 407250 seri numaralı çeki açık kimliği belli olmayan ... lehine 31.750 TL bedelle sahte olarak keşide ederek, yine açık kimlikleri belli olmayan ... ve ... isimli kişilerin ciro silsilesinden sonra sanık ..."ın cirosuyla diğer sanık ..."e verdiği, sanık ... tarafından Malatya 7. İcra Dairesi"nin 2012/2729 numaralı dosyası ile katılanın yetkilisi olduğu şirket aleyhine de icra takibi başlatıldığı, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında; suça konu çeki daha önce tanımadığı, kimlik bilgilerini bilmediği ... isimli kişiden satmış olduğu madeni yağ karşılığında aldığını, çekle ödemeyi kabul etmeden önce çeki bankayı arayarak sorduğunu, olumlu cevap aldığı için çekle yapılan bu ödemeyi kabul ettiğini, çeki sanık ..."in sahibi olduğu ASAŞ firmasından aldığı mal karşılığı ciro ederek verdiğini, çekte 2. ciranta olarak imzası bulunan ... isimli kişiyi ise hiç tanımadığını belirtmesi, sanık ...’in ise, söz konusu çeki sanık ..."a satmış olduğu 5 ton madeni yağa karşılık olarak 6.000 TL para ile birlikte aldığını, çekin karşılığı çıkmayınca bedelini tahsil etmek için icra takibi başlattığını ifade etmesi, alınan bilirkişi raporunda; çekteki yazılar ve keşide imzasının sanıkların eli ürünü olmadığı kanaati bildirilmişse de; Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/289 Esas sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda keşideci imzasının katılanın eri ürünü olmadığına ilişkin görüş ve kanaat, çekin çalıntı olduğuna ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2011/60188 sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma sırasında muhatap bankaya 23.06.2011 tarihinde bildirimde bulunulmuş olması, sanık ... tarafından başlatılan icra takibinde, cirantalar ... ve ..."ın adreslerinin sanık ... ile aynı adres olarak belirtilmesi ve ile 24.01.2013 tarihli tutanağa göre de, sanık ..."ın bu adresten iki buçuk yıl önce ayrıldığının tespit edilmesi, sanık ..."ın, ..."e sattığını iddia ettiği madeni yağlara dair 10.02.2012 tarih ve 124710 nolu fatura ve bu faturaya ilişkin tahsilat makbuzu ibraz etmesi, sanık ..."in sanık ..."a sattığını belirttiği madeni yağlara 16/02/2012, 25/02/2012, 06/03/2012, 23/03/2012 tarihli faturalar sunmasına rağmen, çekin sanık ...’ın ...’ten almasına, sanık ...’in sanık ...’tan almasına dayanak teşkil eden ticari ilişkilerinin gerçekte var olup olmadığının mahkemece araştırılmamış olması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sanık ... tarafından ..."e sattığını iddia ettiği madeni yağlara dair 10.02.2012 tarih ve 124710 nolu fatura ve bu faturaya ilişkin tahsilat makbuzu ile sanık ..."in sanık ..."a sattığını belirttiği madeni yağlara 16/02/2012, 25/02/2012, 06/03/2012, 23/03/2012 tarihli faturalarla ilgili olarak sanıkların ticari kayıtlarının, defter, belge ve faturalarının temin edilmesi, sanıkların bu çek ile ilişkilendirilebilecek bir alışverişin olup olmadığının araştırılması, söz konusu faturaların sahte olup olmadığının belirlenmesi, gerekli görülmesi halinde, bu alışverişlerin gerçek olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alınması, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2011/60188 sayılı dosyası akıbeti araştırılarak, dava açılmış olması halinde ilgili dava dosyasının onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, sonuçlarına göre sanıkların eyleminin çalıntı çek kullanmak suretiyle gerçekleştirildiği de gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde belirtilen “Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık” ve “TCK’nın 204/1 maddesinde belirtilen “Resmi Belgede Sahtecilik” suçlarını oluşturup oluşturmadığının tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde beraat hükümlerinin tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.