19. Hukuk Dairesi 2016/16637 E. , 2018/1593 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki malın iadesi veya alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında bayilik ve ariyet sözleşmesi yapıldığını, davacı tarafından bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, feshin ihbarını içeren ihtarnamede ariyet verilen malların iadesinin istendiğini, davalının malzemeleri iade etmediğini ileri sürerek, ariyet konusu malzemelerin aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde davacı tarafından belirlenen rayiç bedelinin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalıya gönderilen ihtarnameye cevap olarak davalının iadesi istenen malzemelerin bildirilmesini talep ettiğini, davacının buna ilişkin bildirimde bulunmadığını, dava konusu malzemelerin yıpranmış olup talep edilen rayiç bedelin yüksek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ariyet konusu malzemelerin davalıya teslim edildiği, davalının ariyet aldığı malzemeleri davadan sonra dahi yedinde bulundurduğu, sözleşmeler gereği davalının iade borcunu yerine getirmediği, malzemelerin yok olması halinde davacının alacağını tahsil edememesi ihtimaline göre sözleşmenin feshi tarihindeki malzeme bedelinin davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ariyet malların davacıya iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde fesih tarihindeki rayiç bedelin davalıdan faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların vekillerinin aşağıdaki bendin dışında kalan, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- HMK ‘nın 297/2. maddesine göre “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Buna göre ariyet konusu malların kısmen tesliminin mümkün olmaması halinde hangi miktardan bedelin infaza konu yapılacağı hususunda tereddüt yaşanacağından, bedeline hükmedilecek ariyet konusu malların ve tutarların tek tek hüküm fıkrasında gösterilecek şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 28/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.