Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8300
Karar No: 2016/10319
Karar Tarihi: 21.06.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/8300 Esas 2016/10319 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/8300 E.  ,  2016/10319 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti ile birlikte hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, gerekçesinde belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dairemizce, 25.01.2013 tarih .../... Esas .../... Karar sayılı ilamla , eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edilmesi nedeniyle bozma kararı verildiği, Mahkemece de bozma ilamına uyulması yönünde hüküm tesis edildiği halde, bozma ilamının gereğinin usul ve yasaya uygun şekilde yerine getirilmediği görülmüştür.
1) Sigorta başlangıcının tespiti istemine yönelik olarak yapılan incelemede;
506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, 1 günlük çalışmanın belirlenmesi talepli davada, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır. Yöntemince düzenlenerek yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilen sigortalı işe giriş bildirgesi, ilgilinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de sigortalılığın kabulü açısından tek başına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli başka kanıtlar aranmalıdır.
Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmeyerek, kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmek suretiyle, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla ,hizmeti ortaya koyabilecek belgeler, Kurum görevlileri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklar getirtilmeli ,davalı Kooperatifin yetkili temsilcileri ile dava konusu hakkında bilgi sahibi olabilecek her kademeden görevlilerinin beyanlarına başvurulmalı ,yine davalı iş yeri ile aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kimseler yeniden Kurum ve Kolluk marifetiyle yöntemince belirlenerek bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekirken ,eksik inceleme ile işe giriş bildirgesinin varlığı esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2)Hizmet tespiti talebine yönelik olarak yapılan incelemede;
Somut olayda ,davacının 01.05.1991-20.11.1991 tarihleri arasında, davalılar işverenliğinde sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığının tespitini istediği davada, ibraz olunan belgelerin tetkikinde; davalı işverenler tarafından Kuruma herhangi bir hizmet bildirimi yapılmadığı, prim ödemesinde bulunulmadığı gibi bordro düzenlenmediği, elde sadece 01.05.1991 işe giriş tarihli, Kuruma 29.05.1991 tarihinde intikal eden N... Asansörleri(...) işverenliğinde işi giriş bildirgesi düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Ancak duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Davacının hizmet tespitine yönelik talebi, 01.05.1991-20.11.1991 tarihine ilişkin olduğu halde, mahkemece anılan yasaya aykırı şekilde, istem dışına çıkılarak 05.01.1991-31.01.1991 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; işe giriş bildirgesi gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma intikal etmiş olması halinde dahi, işe giriş tarihinden önceki süreye ilişkin olarak mahkemenin hüküm altına aldığı 05.01.1991-31.01.1991 tarihleri arasındaki dönemin, dava tarihi esas alındığında hak düşürücü süreye uğradığı gözetilmeli; yasal düzenlemeler dikkate alınarak, sadece davacının talebinin dava konusu olduğunun kabulü ile ve bu çerçevede, istem gibi 01.05.1991-20.11.1991 tarihleri arasında gerçek bir çalışması bulunup bulunmadığının tespitine yönelik araştırma ve inceleme yapılmalıdır.
3)Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde, "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Mahkemece, davacı yanca husumet yöneltilen diğer davalılar yönünden , herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, bu davalılar yönünden hüküm tesis edilmemesi de ayrıca isabetsizdir.
Yukarıda sıra numarası ile açıklanan ,maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı Kurum avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi