Özel Belgede Sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/745 Esas 2020/3114 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/745
Karar No: 2020/3114
Karar Tarihi: 15.06.2020

Özel Belgede Sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/745 Esas 2020/3114 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/745 E.  ,  2020/3114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel Belgede Sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk ...‘a yüklenen ""özel belgede sahtecilik"" suçunun Kanun"daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 Sayılı TCK"ın 66/1-e ve 66/2 maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan suça sürüklenen çocuğun sorgusunun yapıldığı 09.06.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
    2-Sanık ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanık ...‘ın yetkilisi olduğu Can Tertip İletişim isimli iş yerinde katılan ... adına sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlendiği iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın üzerine atılı suçu kabul etmemesi, suça konu abonelik sözleşmesi üzerindeki yazı ve katılan adına atılı bulunan imzanın katılanın eli ürünü olup olmadığına dair herhangi bir inceleme yapılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, abonelik sözleşmelerindeki yazı ve imzaların katılanın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, imzanın katılana ait olmaması durumunda suçtan kaynaklanan menfaatin sanığa ait olacağı da gözetilerek, suçun sübutu halinde, hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun"un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, ön ödeme önerisinde bulunularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat kararı verilmesi,
    Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.