15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/34093 Karar No: 2021/5847 Karar Tarihi: 24.05.2021
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/34093 Esas 2021/5847 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla yargılandığı davada, mahkeme sanıkların beraatine karar vermiştir. Sanıklardan biri 34.000 TL tüketici kredisi kullanırken, diğer sanık sahte belgeler hazırlayarak kredi kullanımını sağlamıştır. Ancak, sanıkların haksız menfaat elde etme ya da bankayı zarara sokma amaçlarının bulunmadığı, bankanın da gerekli denetimleri yapmadığı gerekçeleri ile suçlamaların yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle sanıklar beraat etmiştir. Suç tarihi olan 28/08/2006 ile inceleme tarihi arasındaki dava zamanaşımı süresi dikkate alınarak, resmi belgede sahtecilik suçlamasında hükümler bozulmuş ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımları nedeniyle düşmüştür. Kanun maddeleri ise TCK'nın 204/1, 66/1-e ve 67/4, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesidir.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/34093 E. , 2021/5847 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında 2007-2006 olarak gösterilen suç tarihinin kredinin kullanıldığı 28/08/2006 tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Sanıklardan ...’ün 28/08/2006 tarihinde katılan bankadan 34.000 TL tüketici kredisi kullandığı, kredi kullanırken muhasebecisi olan diğer sanık ..."in biri sanık ... adına diğeri yanında muhasebeci yardımcısı olarak çalışan sanık ...’ın adına düzenlenmiş sahte vergi levhalarını ve hesap özetlerini düzenleyerek verdikleri, sanık ..."ın, sanık ..."ün bankadan kredi çekmek için sunmuş olduğu taşıt rehin sözleşmesi ve kredi sözleşmesine kefil olduğu, banka müfettişi tarafından sanık ..."ün mali bir kaydının bulunmadığının saptandığı, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda; 1-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Sanıkların üzerine atılı “resmi belgede sahtecilik” suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 28/08/2006 ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımları nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Sanıkların savunmaları, banka yazıları, soruşturma raporu, ekspertiz ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; sanık ...’ün kullanmış olduğu kredinin tamamını ödenmiş olması nedeniyle sanıkların haksız menfaat elde etme ve bankayı zarara sokma amaçlarının bulunmadığı, tüketici kredilerinin sadece vergi levhası ve işletme hesap özetleri olmaksızın da herkese verebildiği, nitekim katılan bankanın kredi karşılığında taşıt rehni ile yetinmeyip, kredi sözleşmesini kefil olarak imzalatmak suretiyle alacağını teminat altına aldığı ve bu yönüyle de zararının bulunmadığı, ayrıca katılan bankanın kendisine sunulan belgelerin içerikleri konusunda araştırma yapma, denetleme olanağının bulunduğu,dosya kapsamı itibariyle sanıkların bu denetim olanağını ortadan kaldıracak hileli hareketlerine rastlanmamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; tebliğnamedeki bozma yönündeki görüşe iştirak edilmeksizin sanıklar hakkında atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.