17. Hukuk Dairesi 2014/11275 E. , 2016/4632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.04.2016 Salı günü davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Davacı taraftan gelen olmadı. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar ... ve ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcunu karşılayacak haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait olan taşınmazı diğer davalı yeğeni ..."e sattığını öne sürerek satış işlemlerine ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ... ve ... vekili, dava ön koşulunun bulunmadığını, davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı ... vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, ... hakkındaki davanın husumetten reddine, borcun doğumundan sonra ipotekle yükümlü olan taşınmazın, borçlunun yeğeni olan davalı ... tarafından satın alınması alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğundan bahisle ... yönünden davaın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve borcu doğuran işlemin 19.12.2008 tarihinde borçlu lehine verilen ipotekten kaynaklanmasına göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK"nun 282.maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir. Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır. İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir.
Somut olayda dava konusu 543 ada 14 sayılı parsel üzerindeki 12 nolu bağımsız bölüm borçlu davalı ... tarafından 19.12.2008 tarihinde davalı ..."e, onun tarafından 25.08.2009 tarihinde dava dışı ..."a onun tarafından 10.09.2009 tarihinde yine dava dışı ..."a satılmıştır. Bu durumda İİK"nun 283/2 maddesi gereğince davacı alacaklıdan anılan şahısları davaya dahil edip etmeyeceği ya da davanın bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdr.
SONUÇ: Yukarda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanın nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.