10. Hukuk Dairesi 2016/6610 E. , 2016/10309 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum, davalılar U... Liman İşletmeciliği Nak. Tur. ve Tic. A.Ş., M... (M... Uluslararası Liman İşletmeciliği) A.Ş. ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar U... Liman İşletmeciliği Nak. Tur. ve Tic. A.Ş., M... (M... Uluslararası Liman İşletmeciliği) A.Ş. ve ... vekillerinin tüm, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, 19.02.2008 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirden oluşan Kurum zararının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemenin davanın kısmen kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın reddine dair önceki kararı Dairemizin 28.04.2015 tarih, .../...-...sayılı ilamıyla “... ıslahla arttırılan miktara karşı yasal süre içerisinde ileri sürdükleri zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin davalılar ... ve ..."in; işveren U... Liman İşletmeciliği Nak. Tur. ve Tic. A.Ş." deki davaya konu işkazasının meydana geldiği tarih itibariyle hukuki statülerinin ne olduğu Ticaret Sicil Memurluğuna sorulmak suretiyle kuşku ve duraksamaya yer kalmayacak şekilde belirlendikten sonra açıklanan yasal mevzuat çerçevesinde yapılacak irdeleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir” şeklindeki gerekçeye yer verilerek bozulmuştur.
Bozma üzerine yapılan yargılamada Ticaret Sicil Kayıtları içeriğinden birleşen dosyanın davalısı ..."in işveren vekili olduğu, üçüncü kişi konumunda olmadığı anlaşılmış ve bu davalı yönünden açılan davanın zamanaşımına uğramadığı, birleşen dosyanın davalısı ..."in ise üçüncü kişi konumunda olduğu ve işveren vekili olmadığı anlaşıldığından ... hakkındaki davanın zamanaşı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak karar verilmişse de bozmaya farklı anlam yüklenerek bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemenin, davalılar ... ile ..."in sıfatlarının belirlenmesine yönelik kabulü yerindeyse de, zamanaşımı yönünden irdeleme bozma ilamında da belirtildiği üzere ıslahla arttırılan miktara karşı yasal süre içerisinde ileri sürdükleri zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı ..."in üçüncü kişi konumunda olduğu, 3. kişi ile sigortalı arasında akdi bir ilişki söz konusu olmayıp 506 sayılı Kanununu 26/2 maddesi ile Borçlar Kanununa yollamada bulunulduğundan, 3. kişiler yönünden, Borçlar Kanunun 60. maddesinde öngörülen bir ve on yıllık haksız fiil zamanaşımı süresinin geçerli olacağı, işveren ve işveren vekilleri yönünden ise BK 125. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin geçerli olduğu gözetilerek zamanaşımı def"inin bu kapsamda irdelenmesi gerekmektedir.
Zamanaşımının başlangıcı konusuna gelince; 506 sayılı Kanunda zamanaşımının (özel olarak) düzenlenmediği düşünüldüğünde; genel hükümler çerçevesinde çözüm arama gereği vardır. Gerçekten de Borçlar Kanunun 128 maddesinde: “Zaman aşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar” denilmektedir. Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyet’in onay tarihi olacağı açıktır. O halde, masraflar için sarf ve ödeme, gelirler için ilk peşin sermaye değerinin başlangıçtaki gelir bağlama onay tarihinde (gelirler kesilerek filil ödemeye dönüşmüşse, her bir gelirin fiili ödeme tarihinde )zararı öğrenmiş olacağının ve zamanaşımının bu tarihte başlayacağının kabulü gerekir.
Eldeki davada zararlandırıcı sigorta olayı 19.02.2008 tarihinde gerçekleşmiştir, bağlanan gelirin onay tarihi ise 26.06.2008"dir.
Mahkemece 3. kişi konumundaki A... yönünden zamanaşımı def"i kabul edilerek, davanın reddine karar verilmişse de; dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin geçmediği gözetilmeksizin, zamanaşımı yönünden ıslahla artırılan miktarla sınırlı şekilde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde A... yönünden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.