17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10980 Karar No: 2016/4628 Karar Tarihi: 12.04.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10980 Esas 2016/4628 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/10980 E. , 2016/4628 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12/04/2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını,borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazını diğer davalı ..."e devrettiğinden bu devre ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin uzun süredir yurtdışında yaşadığını maddi birikimleri ile dava konusu taşınmazı pazarlık sureti ile ve raiç bedeli üzerinden satın aldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., maddi durumu bozulunca taşınmazını satmak zorunda kaldığını belirtmiştir. Mahkemece, takip dayanağı çeklerin 20.04.2011, 10.05.2011 ve 05.05.2011 tarihli olup dava konusu tasarrufun 15.04.2011 tarihinde yapıldığı bu hali ile iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri, mahkemece de tespit edildiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borcun doğumundan sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda takip konusu alacak 20.04.2011, 10.05.2011 ve 05.05.2011 keşide tarihli çeklere dayalıdır. Her nekadar çekte vade olmaz ise de ticari hayatta çeklerin de bono gibi vadeli (ileri tarihli) kullanıldığı bilinen bir gerçektir.Bu durumda davacı ile davalı borçlu arasındaki takip konusu çeklerin verilmesini gerektirir ticari ilişki ve borcun doğum tarihinin tespiti amacıyla taraf vekillerine bu yöndeki delillerini bildirmesi için süre verilmesi, gerektiğinde davacı ile davalı borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm delillerin birlikte değerlendirlmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre ise, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verildiğine göre karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesine göre davalı lehine maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.