8. Hukuk Dairesi 2012/784 E. , 2012/8251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve dahili davalı ... Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 23.08.2011 gün ve 191/209 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi ve dahili davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, dava konusu taşınmazın babasından kendisine intikal ettiğini ve eklemeli olarak kazandırıcı zilyetliğinde bulunduğu halde kadastro sırasında paftasında gösterilmek suretiyle yol olarak tespit harici bırakıldığını açıklayarak, nizalı taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, uyuşmazlık konusu taşınmazın kadim köy yolu olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine temsilcisi, dava dilekçesi ve duruşma günü kendisine yöntemine uygun biçimde tebliğ edildiği halde; yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; teknik bilirkişilerin 20.06.2011 tarihli raporlarında A harfi ile gösterilen 195.39 m2"lik kırmızı boyalı alanın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği temsilcileri tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu taşınmaz 09.10.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında gösterilmek suretiyle yol olarak tespit harici bırakılmıştır. Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden önce yol olarak kullanılıp kullanılmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları Adem Budak ile Hayrettin Güler, dava konusu taşınmazın yol olarak kullanılıp kullanılmadığını bilmediklerini; davacı tanığı ... ise, uyuşmazlık konusu taşınmazın hiçbir zaman yol olarak kullanılmadığını açıklamışlardır. Davacı tanığı ..., tüm köylünün nizalı taşınmazdan gelip geçtiğini bildirmiştir . Davalı Köy Tüzel
Kişiliği tanıkları ise, dava konusu taşınmazın kadimden bu yana yol olarak kullanıldığını açıklamışlardır. Bu kapsamda, dava konusu taşınmazı gösterir geniş pafta ve davalı Köy Tüzel Kişiliği tanıkları ile davacı tanığı ..."ın açıklamaları birlikte değerlendirildiğinde, nizalı taşınmazın kadim köy yolu olduğu anlaşılmaktadır. TMK.nun 715. maddesinde yolların kamu malı olduğu açıklanmıştır. Kamu malı niteliğinde bulunan bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi ve özel mülkiyet şeklinde de tapuya tescili mümkün değildir. Ancak, terk edilmek suretiyle veya güzergah değişikliği nedeni ile ortaya çıkan yol fazlalıklarının kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu kapsamda, nizalı taşınmazın kadimden beri yol olarak kullanıldığı ve terk edilmediği anlaşıldığına göre; taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuki kıymeti bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır
Davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği temsilcilerinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Alaçay Köyü Tüzel Kişiliğine iadesine 28.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.