Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16744
Karar No: 2017/17448
Karar Tarihi: 12.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16744 Esas 2017/17448 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/16744 E.  ,  2017/17448 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle, 10.10.2017 tarihli duruşmaya gelen davalı ... ile davalılar vekili Av. ... ve davacı vekili Av. ..."in sözlü açıklamaları dinlendikten sonra eksikliğin giderilmesi bakımından mahkemesine geri çevrilen dosya yeniden gelmekle; belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 12.04.2010 tarihli protokol ile 1, 4, 8, 16, 23, 28 ve 31 nolu bağımsız bölümleri davalılar ve dava dışı ... Petrol Limited Şirketinden 455.000 Euro bedelle satın aldığını, satış bedelinden 15.000 Euro"nun peşin olarak ödendiğini, bakiye kalan 440.000 Euro"nun ise sözleşme gereğince dava dışı şirketin banka hesabına yatırıldığını, 8 nolu bağımsız bölümün tapuda adına devrinin yapıldığını, diğer dairelerin ise dava dışı şirket ve davalılar tarafından üçüncü kişiye tapuda satış yoluyla devredildiğini, sonrasında davalılar ve dava dışı şirketin koydurttuğu ipotek nedeni ile dairelerden dört tanesinin icra kanalı ile satıldığını, bu nedenle tapuda devri yapılmayan altı adet bağımsız bölüm için ödenilen 390.000 Euro"nun iadesi için takip başlattığını, ancak davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar; davacı tarafa bir borçlarının bulunmadığını, zira takibe ve davaya konu edilen 12.04.2010 tarihli protokolün, taraflarca imzalanan 28.06.2010 tarihli protokol ile geçersiz hale geldiğini, ikinci protokolü gizleyen davacının kötüniyetli olduğunu, ayrıca 12.04.2010 tarihli protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdikleri gibi davacı tarafça kendilerine bir ödeme yapılmadığını savunarak; davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece; taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin taşınmaz satımına ilişkin adi yazılı şekilde yapılan sözleşme gereğince ödenen 390.000 Euro"nun tahsilinden kaynaklandığı, TMK"nun 706, TBK"nun 236, Noterlik Kanunu"nun 60 ve Tapu Kanunu"nun 24. maddesi gereğince resmi yazılı şekilde yapılmayan taşınmaz devir sözleşmelerinin geçersiz olduğu, dolayısıyla tarafların yerine getirdikleri edimlerini TBK"nun 125. maddesi gereğince talep edebilecekleri, sözleşmeye göre de 390.000 Euro"nun dava dışı ... Petrol Limited Şirketi hesabına yatırılmasının davalılar tarafından kabul edildiği, ayrıca sözleşme ile ifanın yerine getirilmemesi halinde davalıların müteselsil olarak sorumlu olacaklarının kabul edildiği gerekçe gösterilerek; davanın kabulü ile takibe vaki itirazın iptaline, takip konusu asıl alacağın % 20"si tutarında icra inkar tazminatın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Süresi içinde yapılan temyizde ileri sürülmeyen hususların, süresinden sonra verilen 04.10.2017 tarihli ek temyiz dilekçesi ile ileri sürülemeyecek olmasına göre, davalılar vekilinin ek temyiz dilekçesindeki itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, davacı (alıcı) ile davalılar ve dava dışı ... Petrol Limited Şirketi (satıcı) arasında haricen düzenlenen 12.04.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenilen satış bedelinden 390.000 Euro"nun istirdadı için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. TMK"nun 706, BK’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddeleri uyarınca, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazların satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. Esasen bu husus yerel mahkeme gerekçesinde de belirtilmiştir. Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler.
    Ne var ki, davalılar, 12.04.2010 tarihli protokolün, sonradan imzalanan 28.06.2010 tarihli protokol ile geçersiz hale geldiğini savunmuşlardır.
    Davalı tarafça delil olarak bildirilen 28.06.2010 tarihli protokol, celbedilen ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/17720 sayılı soruşturma dosyası içerisinde yer almasına rağmen, mahkemece incelenmemiştir.
    Bundan ayrı, davalılar temyiz aşamasında; davacının, 12.04.2010 tarihli protokol uyarınca dava konusu bağımsız bölümler üzerine koydurmuş olduğu ipoteklerin paraya çevrilmesi için ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1278 sayılı dosyasıyla takip başlattığını ve bu dosyadan aldığı bedeli mahkemeden gizlediğini ileri sürmüştür.
    Hal böyle olunca, mahkemece; soruşturma dosyası içerisinde yer alan 28.06.2010 tarihli protokoldeki imzanın davacıya ait olup olmadığı ile davaya konu 12.04.2010 tarihli protokol hükümlerini ortadan kaldırıp kaldırmadığı üzerinde durulması, ayrıca temyiz aşamasında bildirilen ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1278 sayılı icra dosyasının celbedilmesi ve borcu söndüren nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3- Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin 04.10.2017 tarihli ek temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, üçüncü bendde açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.480 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi