16. Hukuk Dairesi 2016/17004 E. , 2020/611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 7 parsel sayılı 25.826,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptali ve taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 124 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde Hazine tapusunun oluştuğu 1958 tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın niteliğinin ve kullanım durumunun belirlenmesinde en etkili yöntemi olan hava fotoğraflarının incelenmesinden yararlanılmamış, yapılan keşif sonucunda ziraatçi bilirkişinin düzenlediği raporda, çekişmeli taşınmazın bir kısmının kullanıldığı belirtildikten sonra, aynı raporda taşınmazın yanında kanal tespit edildiği ancak uzun yıllardır kanala su gelmediği için sulu tarım yapılmadığı belirtilmek suretiyle, raporun kendi içerisinde çelişki yaratıldığı halde söz konusu bu çelişki giderilmemiş, taşınmazın ne kadarlık kısmının ne şekilde tasarruf edildiği açıklığa kavuşturulmadığı gibi, taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeksizin, yerel bilirkişiler ile tanıkların, dava konusu taşınmazın tamamının kullanıldığı yönündeki, ziraatçi bilirkişi raporu ile çelişen beyanları esas alınarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve ineelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın ihdasen Hazine adına tapusunun oluştuğu 1958 tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü stereoskopik çift hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli ve bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmazın ne kadarlık kısmının ne şekilde tasarruf edildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir ayrıntılı rapor ve kroki alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.