Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7357
Karar No: 2019/2333
Karar Tarihi: 10.04.2019

Nitelikli yağma - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/7357 Esas 2019/2333 Karar Sayılı İlamı

Özet:


6. Ceza Dairesi'nin 2016/7357 E. ve 2019/2333 K. sayılı kararında, sanık hakkında nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet hükmü verilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, suçun sanık tarafından işlendiği kabul edilmiş ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Ancak, hapis cezasının ertelenmesi ve denetim süresinin belirlenmesi konularında hatalı karar verildiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür ve hüküm, denetim süresi düzeltilerek onanmıştır. Ayrıca, kısmi iade hususunda mağdurun beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve kanuni düzenlemelerin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK'un 326/4. maddesi: Hüküm sanık veya onun lehine temyiz edilmiş olsa bile, lehe ve aleyhe ayrımı yapılmaksızın her yönden temyiz incelemesi yapılır. Ancak bozmadan sonra kurulacak hükümle tayin edilecek ceza miktarı önceki hükümde saptanan ceza miktarını aşamaz.
- 5237 sayılı TCK'nin 51. maddesi: İki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilenlerin cezalarının ertelenebileceği, fiilin işlendiği sırada 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını ikmal etmişler için bu sürenin üç yıl olduğu belirtilmiştir. Cezası ertelenen hükümlü hakkında 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirleneceği ve bu sürenin alt sınırının hükmolunan ceza süresinden az olamayacağı öngörülmüştür.
- 5237 sayılı T
6. Ceza Dairesi         2016/7357 E.  ,  2019/2333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I- Sanık ... hakkında yakınan ..."a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabul ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hüküm sanık veya onun lehine temyiz edilmiş olsa bile, lehe ve aleyhe ayrımı yapılmaksızın her yönden temyiz incelemesi yapılır. Ancak bozmadan sonra kurulacak hükümle tayin edilecek ceza miktarı önceki hükümde saptanan ceza miktarını aşamaz. Bu kural 1412 sayılı CMUK"un 326/4. maddesinde düzenlenmiştir. Görüleceği üzere bu ilke hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmayan sanık sıfatı henüz sona ermeyenlere tanınan sınırlı bir haktır. Kazanılmış hak sadece cezanın miktarına ilişkin bir yasa normudur.
    Erteleme cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir kişiselleştirme müessesesidir ve 5237 sayılı TCK"nin 51. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddede, iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilenlerin cezalarının ertelenebileceği, fiilin işlendiği sırada 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını ikmal etmişler için bu sürenin üç yıl olduğu belirtilmiştir.
    Maddenin 3. fıkrasında ise cezası ertelenen hükümlü hakkında 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirleneceği ve bu sürenin alt sınırının hükmolunan ceza süresinden az olamayacağı öngörülmüştür. Anılan denetim süresi ertelemenin doğal sonucudur. TCK"nin 51. maddesinin 3. fıkrasındaki bu durumun ayrıca bir güvenlik tedbiri olduğu muhakkaktır. Bu hali ile 5271 sayılı Yasanın 307. (CMUK"un 326/4.) maddesininde belirtilen kazanılmış hakkın konusu olamayacağı açıktır.
    Hal böyle olunca;
    Cezanın ertelenmesi ile atıfet kuralının ihlali kanuna aykırı ve bu hususunda karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamayacağı bir muhakkak ise de; hapis cezasının ertelenmesi halinde öngörülen denetim süresinin hatalı belirlenmesi kazanılmış hak oluşturmaz.
    Somut olaya gelince;
    Mahkemenin denetim süresinin, hapis cezası miktarı olan 2 yıl 2 ay 20 günden aşağı olamayacağı gözetilmeden, 1 yıl olarak belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasındaki, “1 yıl denetime tabi tutulmasına” ibaresi çıkartılarak, yerine, “2 yıl 2 ay 20 gün denetime tabi tutulmasına” ibaresi eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II- Sanık ... hakkında yakınan ..."a yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yakınanın 12.06.2014 tarihli müdafi huzurunda verdiği Cumhuriyet Savcılığındaki ifadesinde, olay gecesi 01.30 sıralarında babasıyla birlikte hastaneye gittiklerinde ..."nin kendisinden almış oldukları cep telefonunu uzaktan akrabaları olan ... aracılığıyla geri gönderdiğini ancak sanıkların kendisine para ödemesi yapmadıklarını beyan ettiği,
    Tanık ..."in 12.06.2014 tarihli kolluk ifadesinde, olay gecesi sanıklar ..., ... ve ..."nin ikametine gelerek yakınana ait cep telefonunu yakınanın amcası ..."a teslim edilmek üzere abisi olan ..."e getirdiklerini, abisinin evde olmaması nedeniyle suça konu cep telefonunu sanıklardan kendisinin teslim alarak ..."a teslim ettiğini beyan ettiği,
    Yakınanın mahkemede ise, sanıkların kendisinden almış oldukları cep telefonunu geri vermediklerini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, öncelikle kısmi iade hususunda mağdurun beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, bu hususta bilgi sahibi olan tanık ..."in de celp edilerek dinlenilmesi, kısmi iadenin mevcut olması durumunda yakınana kısmi iadeye onay verip vermediği sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 168/4 ve 168/3-1. cümlesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi