10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6657 Karar No: 2016/10302 Karar Tarihi: 21.06.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/6657 Esas 2016/10302 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/6657 E. , 2016/10302 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 22.02.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylığı ve cenaze yardımından oluşan Kurum zararının tahsili istemine ilişkindir. Ölen ... sigortalısıdır.... ile... arasında fabrikanın çelik konstrüksiyon imalat ve montaj işlemleri için 05.06.2007 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme ile .. çelik imalat ve montaj işini üstlendiği anlaşılmıştır. Olay tarihinde...yapımını üstlendiği tuğla nakil bandının montaj işi için işçilerle birlikte çalışırken bandı yerleştirmek amacıyla altına koyulan destek elemanının düşmesi ve bandın yerinden fırlamasıyla üzerine düşmesi sonucu vefat etmiştir. ...Mahkemesinin 2008/267 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada, asıl işveren vekili olan ... olayın oluşunda tali kusurlu kabul edilerek 1 yıl 8 ay hapis ile cezalandırılmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Eldeki davada ise, Mahkemece, asıl işveren Işıklar İnş."ın % 35, alt işveren ...% 60, cezada mahkum olan davalı şirketin fabrika müdürü ..."ın in ise % 5 oranında kusurlu olduğuna ilişkin raporlara itibar edilerek davalıların toplam % 40 kusuruna göre davanın kabulüne karar verilmişse de, verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. Somut olayda; ...ve montajını üstlendiği tuğla nakil bandının montajı sırasında işveren olarak kendi işini yaparken kazalanmıştır....1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup, sigortalı ile davalı arasında, olayın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunun 506 sayılı Kanun kapsamına giren bir hizmet ilişkisinin bulunmadığı gözetildiğinde, olayın bir iş kazası olmadığı ve eldeki davaya konu olayda gerek 506 sayılı Kanunun, gerekse 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun uygulanması ihtimalinin bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca, sigortalının ölümüne sebep olan olayın 506 sayılı Kanun kapsamında iş kazası olmadığı, davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi olduğu gözetilerek, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.