13. Ceza Dairesi Esas No: 2013/4313 Karar No: 2014/4975 Karar Tarihi: 18.02.2014
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/4313 Esas 2014/4975 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kastamonu 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık ve mala zarar verme suçu davasında, sanığın duruşmalardan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulan ve ifadesini talimat mahkemesinde vermek istediğini belirten sanık için savunma imkanı sağlanması gerektiği vurgulanarak, sanığın yokluğunda mahkumiyet kararı verilmesi CMK'nın 196. maddesine aykırıdır ve karar bozulmuştur. Ancak, kararın sadece bu nedenle bozulmayacağı, ayrıca cezanın belirlenmesinde çalınan aracın değeri, suç konusu zarar, suçun işleniş şekli gözetilerek asgari hadden uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiği, suçu işleyen sanığın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği, sanığın eyleminin ayrıca mala zarar verme suçunu da oluşturmadan sadece hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasının yanlış olduğu vurgulanmıştır. Kararda atıf yapılan kanun maddeleri ise şöyledir: 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi, TCK'nın 168. maddesi.
13. Ceza Dairesi 2013/4313 E. , 2014/4975 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 6 - 2011/157654 MAHKEMESİ : Kastamonu 1. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 16/12/2010 NUMARASI : 2010/16 (E) ve 2010/513 (K) SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Başka suçtan Çankırı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan ve duruşmalardan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulan sanığın, talimatla alınan 23.07.2010 günlü savunmasında, ifadesini talimat mahkemesinde vermek istediğini belirtmesi karşısında; oturumlarda hazır bulundurularak savunma imkanı sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken sanığın yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyet kararı verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine muhalefet edildiğinden bahisle bozma isteyen tebliğnamedeki 1 numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken çalınan aracın değeri, suç konusu zarar, suçun işleniş şekli gözetilerek asgari hadden uzaklaşılarak ceza verilmesi gerekirken, yetersiz ve oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın suça konu aracın bulunduğu yeri bildirerek kovuşturma başlamadan iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 168. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Çalınan ve zarar verilen aracın, hırsızlık suçunun konusu olması karşısında; sanığın eyleminin ayrıca mala zarar verme suçunu da oluşturmayacağı düşünülmeden, anılan suçtan beraati yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. G.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayıyı yasanın 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine 18.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.