(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2020/23523 E. , 2020/19538 K.
"İçtihat Metni"
Basit yaralama suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 62/2 ve 52. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetime tâbi tutulmasına dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.06.2011 tarihli ve 2011/50 Esas, 2011/500 Karar sayılı kararının 07.07.2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 27.01.2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 86/2, 62/2 ve 52. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2019 tarihli ve 2019/988 Esas, 2019/660 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 12.10.2020 tarihli ve 2020/10134 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.10.2020 tarihli ve 2020/91855 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesinde yer alan basit yaralama suçunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmeden önceki haliyle de, anılan maddenin 253/1-a maddesi gereğince de uzlaşmaya tabi olduğunun anlaşılması karşısında, somut olayda sanık ve katılana soruşturma veya kovuşturma evresinde usulüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmadığı cihetle, uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; sanık hakkında basit yaralama, hakaret ve ölümle tehdit suçlarından soruşturma yapılarak kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda 01.06.2011 tarihli karar ile tehdit suçundan verilen hapis cezasının ertelendiği, hakaret suçundan ceza verilmesinden vazgeçilmesine karar verildiği, basit yaralama suçundan ise hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, sanık hakkında karar tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre uzlaşmaya engel olan ölümle tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi gereğince tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında, 12.11.2019 tarihli karar ile açıklanmasına karar verilen basit yaralama suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan 5271 CMK’nin 253/3. maddesindeki "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemenin uygulama imkanı kalmayacağından bu hali ile basit yaralama suçu yönünden 5271 CMK’nin 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2019 tarihli ve 2019/988 Esas, 2019/660 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.