7. Hukuk Dairesi 2015/5525 E. , 2016/4892 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ... Valiliği ... Müdürlüğünün aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, asıl işveren davalı ... için alt işveren diğer davalı şirkette çalışırken iş akdini emeklilik nedeniyle sonlandırdığını belirterek bazı işçilik alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılardan ..., davacının taleplerinde haklı olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, diğer davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, malullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır.
Mahkemece fesih tarihi 30.04.2004 kabul edilerek bu tarihden itibaren kıdem tazminatına faiz işletilmiş ise de fesih tarihi 30.04.2004 değil 30.04.2011 olup, davacı işçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiğine dair belge, bilgi bulunmamakla kıdem tazminatına dava tarihinden faiz işletilmesi gerekirken fesih tarihinden işletilmesi ve bilirkişinin net olarak hesapladığı miktarlardan hüküm kurulmasına rağmen bu miktarların infazda karışıklığa neden olacak şekilde net olduğunun belirtilmemesi hatalı olup bozma nedeni ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1, 2 ve 3. paragraflarının çıkartılarak yerine;
“4.546.00 TL net kıdem tazminatının 21.07.2011 dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, davalı ... Valiliği ... Müdürlüğünden alınarak, davacıya verilmesine,
1.470,00 TL net yıllık izin ücretinin 100.00 TL"sinin 21.07.2011 dava, geriye kalan kısmına 25.04.2013 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Valiliği ... Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
192.37 TL net ulusal bayram genel tatil ücretinin davalı ... Ltd. Şirketinin sorumluluğu 58,72 TL ile sınırlı olmak üzere 100.00 TL"sinin 21.07.2011 dava, geriye kalan kısmına 25.04.2013 ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Valiliği ... Müdürlüğüne iadesine, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.