16. Hukuk Dairesi 2016/14306 E. , 2020/608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan kendisi ve kardeşlerine ait ... ada 6 parsel sayılı taşınmazın doğu kısmında bulunan ve 2011 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, miras yolu ile gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kendisi ve kardeşleri adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı ..., muris ... terekesine temsilci olarak atanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide kırmızı ile taralı ve (A) harfi ile gösterilen toplam 2.804,80 metrekare miktarlı taşınmazın ... mirasçıları adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olup, bunun için de dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi üç ayrı döneme ilişkin en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılması gerektiği; 1985 yılı hava fotoğrafında imar-ihya faaliyetlerine başlanmış olduğu belirtilip, tamamlandığı tarih belli olmadığı halde, daha sonra hangi tarihlerde uçuş olduğu belirlenerek bu hava fotoğrafları incelenmek suretiyle, kesin olarak imar-ihyanın tamamlandığı tarihin ve bu tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin belirlenmesi gerektiği üzerinde durulmadan, 1999 yılına ve uyuşmazlığın çözümüne etkisi olmayan 1973 yılına ait hava fotoğraflarının incelenmesi ile yetinilmiş, yine jeolog bilirkişinin ve ziraatçi bilirkişinin soyut içerikli ve yetersiz raporu ile yetinilip keşifler sonucu alınan tek kişilik ziraatçi bilirkişi komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek mahalli bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmemiş, bu kayıtların taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulmamış ve yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerini gösteren dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulmalı; 1985-1999 yılları arası hava fotoğrafı temin edilebilecek başkaca uçuş yapılıp yapılmadığı bu yıllar arası alınan hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı sorulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeolog bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak değerlendiren ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişisinden taşınmaz bölümlerinin dere yatağı olup olmadığına ve dereden kazanılıp kazanılmadığına ilişkin rapor alınmalı bu nedenle taşınmazın muhtelif yerlerine yeterli derinlikte çukur açılmak suretiyle taşınmazın öncesinin dere yatağı olup olmadığı, sonradan toprak doldurulup doldurulmadığı, diğer bir deyişle toprak doldurmak suretiyle mi kazanılmaya çalışıldığı hususlarını raporunda açıklaması istenilmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli; zilyetlikle kazanma şartlarının davacı ve müdahiller lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.