Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/122
Karar No: 2020/1194
Karar Tarihi: 09.03.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/122 Esas 2020/1194 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/122 E.  ,  2020/1194 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : 1-... 2-... 3-... vekili Avukat ...

    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/04/2010 gününde verilen dilekçe ile yaralama eylemine dayalı haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 12/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Gerekçeli karar başlığında davacılardan ...’ın soyadının ... yerine... olarak yazılmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, özellikle davacılardan ...’ın dava konusu eylem nedeniyle yaralandığı ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği dosya kapsamında bulunan Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğu ve hükmedilen maddi tazminat miktarı içindeki gelir kaybı kaleminin geçici iş göremezlik süresi karşılığı olarak uygun görülmekle hesaplamanın yanlış yapılmasının sonuca etkili olmayacağı anlaşıldığına göre davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacılardan ...’ın maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddine,
    3-Davacılardan ...’ın diğer temyiz itirazına gelince;
    Dava yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili; 02/09/2004 tarihinde davacılardan ...’ın, diğer davacılar eşi ve kızı önünde davalı tarafından silahla ateş edilerek elinden yaralandığını, iki kez elinden ameliyat olduğunu, bacağından parça alınarak eline eklendiğini, olayla ilgili olarak Akçakoca Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2011 tarih ve 2009/92 E, 2011/42 K sayılı kararı ile davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, davacılardan ...’ın elinden yaralanması nedeniyle kazanç kaybına uğradığını, diğer davacıları meydana gelen olay nedeniyle üzüntü yaşadıklarını belirterek oluşan maddi ve manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacılardan ...’ın, davalı tarafından basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde elinden yaralandığı ve %8,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, söz konusu eylem nedeniyle tedavi masrafları, yol giderleri ve toplayamadığı fındık bedeli yönünden maddi zararının olduğu belirtilerek maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne; diğer davacıların ise yaşadığı üzüntünün olay tarihinde yürürlükte bulunan yasa hükümleri gereğince kişilik haklarını zedeleyecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir.
    Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, davacının yaralanma derecesi, eylemin kasten işlenmesi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılardan ... yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Mahkemece, daha yüksek düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4- Davacılardan ... ve...’ın temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya incelenmesinde; davacılardan ...’ın, eşinin ve davacılardan ...’ın ise babasının yaralanması nedeniyle manevi tazminat isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Tartışılması gereken husus; davacılardan ... ve...’ın diğer davacı ...’ın kasten yaralanması eylemi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesinde ‘‘Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.’’ düzenlemesi mevcuttur.
    Bu düzenlemeye göre öncelikle manevi tazminat istemek hakkı beden ve ruh tamlığı bozulmuş olan kişiye tanınmıştır. Bunun yanında bir yakınının uğradığı bedensel zarardan ruhsal yönden etkilenen kişiler de zarara uğrayandan bağımsız olarak manevi tazminat isteyebilirler. Ancak, bunun için yaralanma nedeni ile gerçekten kişisel yararların veya hakların doğrudan doğruya ağır bir biçimde zarara ve üzüntüye uğramış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, bir kimsenin bedensel zarara uğramasından dolayı onun çok yakınlarından birisinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde zarara uğramışsa onun da manevi tazminat isteme hakkı vardır (HGK 26.04.1995 gün ve 1995/11-1995/403).
    Davacılar Nevin ve Sıla"nın yakını olan diğer davacı ..."ın, dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporuna göre, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı ve %8,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği dikkate alındığında yaralanma derecesinin ağır olduğunun kabulü gerekir. Şu durumda, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 47. maddesi gereğince anılan davacılar yararına da manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacılardan ...’ın diğer temyiz itirazlarının (1) ve (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi