3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/24374 Karar No: 2020/19535 Karar Tarihi: 21.12.2020
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/24374 Esas 2020/19535 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a, 29, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak denetim süresi içinde kasıtlı olarak suç işlemesi nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanması ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası daha verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kararı kanun yararına bozmak istemiş ve mahkemece hüküm açıklanırken açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmaksızın mevcut haliyle açıklanması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, sanık hakkındaki karar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309/4-b maddesi gereğince kanun yararına BOZULMUŞTUR. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a, 29, 62/1 ve 52/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. ve 309/4-b maddeleri.
(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2020/24374 E. , 2020/19535 K.
"İçtihat Metni"
...’i kasten yaralama suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 29, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00 Türk Lİrası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.12.2016 tarihli ve 2014/749 Esas, 2016/793 Karar sayılı kararının 17.01.2017 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 22.02.2018 tarihinde kasıtlı olarak işlediği suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 29, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/495 Esas, 2019/599 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 27.10.2020 tarihli ve 2019/17300 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.11.2020 tarihli ve 2020/99572 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemesince sanık hakkındaki hüküm açıklanırken açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmaksızın mevcut haliyle açıklanması gerektiği, somut olayda, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.12.2016 tarihli kararıyla sonuç ceza olarak sanık hakkında 2.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün bu haliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 ve 86/3-a maddelerinin unutularak hüküm kurulması sonucu 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile sanığın cezalandırılmasına karar verilerek eksik ceza tayin edildiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık hakkında ...’i kasten yaralama suçundan ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/495 Esas, 2019/599 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (b) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.