Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10092 Esas 2017/17402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10092
Karar No: 2017/17402

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10092 Esas 2017/17402 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/10092 E.  ,  2017/17402 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tapu iptal tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; dava dışı ..."un, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 187 ada, 11 parsel sayılı taşınmazının yarı hissesini vakfa bırakacağını vasiyet ettiğini, ancak ekonomik sıkıntılar nedeniyle gayrimenkul üzerine haciz ve sair icrai işlemlerin uygulanmaması için hissesini daha sonra bedelsiz olarak geri alınmak kaydıyla vakfın eski avukatı ..."nın babası davalı ..."ya muvazaalı olarak devrettiğini ancak davalının daha sonra anlaşmaya aykırı davranarak taşınmazı dava dışı ..."a iade etmediğini ileri sürerek, tapu kaydının geçersizlik nedeniyle iptalini ve taşınmazın önceki maliki ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının bu davada taraf sıfatına sahip olmadığını, taşınmazın dava dışı ... tarafından kendisine devredildiğini, ayrıca ... tarafından davacı vakıf lehine yapılmış bir vasiyetname de bulunmadığını belirterek, davanın reddini dilmiştir.
    Mahkemece, dava dışı tapunun önceki maliki ... henüz sağ olduğu, davacı ile dava dışı eski malik ... arasında, davalının taşınmaz üzerindeki ayni hakkını ilgilendirecek nitelikte bir hukuki ilişki bulunmadığını, bu durumda, işbu davayı esasen yanlızca önceki tapu maliki ... açabileceği, diğer bir ifadeyle böyle bir dava açmada subjektif hak sahibi (taraf sıfatı sahibi) olan kişinin dava dışı ... olduğu gerekçesiyle, davanın taraf sıfatı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kararın bozmaya uygun olduğunun anlaşılması karşısında, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece; davanın, davacının taraf sıfatı yokluğundan, eş söyleyiş ile husumetten yokluğundan reddine karar verildiğinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi gereğince, davalı lehine 1500 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine 3.000 TL nispi vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hâkimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, hükmün 4. fıkrasındaki ‘reddedilen değer üzerinden AAÜT"e göre hesaplanan 3.000,00.-TL" ifadesinin silinerek yerine ‘karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca 1.500 TL maktu" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.