17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19015 Karar No: 2016/4579 Karar Tarihi: 11.04.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19015 Esas 2016/4579 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/19015 E. , 2016/4579 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı aracın, müvekkillerinin çocuğu olan ..."a çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilleri için 500,00"er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini davacı ... için 19.649,14 TL"ye, davacı ... için 24.164,31 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir. Davalı vekili, kazanın meydana geldiği yerin karayolu olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Yapılan yargılama sonucu, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dairemizce, kazanın meydana geldiği yerin olay tarihinde sulama barajı inşaat sahası olduğu, rizikonun teminat kapsamında olabilmesi için rizikonun karayolu veya karayolu sayılan yerde meydana gelmesi gerektiği, bu durumda olay yerinde keşif yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamında açıklanan hususta yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, kaza yerinin karayolu ağında olmadığı resmi kurumlarca bildirilmiş ise de, rizikonun meydana geldiği yerin karayolu ile bağlantılı olması halinde dahi sigorta teminatı kapsamında olacağı gözden kaçırılmış, yapılan keşifte bu husus araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, olay tarihinde sulama barajı dolgusu için harfiyat taşıyan kamyonların, harfiyat dökülen alana yaklaşmak için kullandığı ve rizikonun meydana geldiği toprak yolun karayolu ile bağlantısı olup olmadığının gerektiğinde yeniden keşif yapılarak tespit edilmesi ve kazanın meydana geldiği toprak yolun olay tarihinde karayolu ile bağlantılı olduğunun saptanması halinde rizikonun teminat kapsamında olduğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.