Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/323
Karar No: 2012/3392

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/323 Esas 2012/3392 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin bir dava sonucunda yerel mahkeme taşınmazın satışına karar vermiştir. Ancak, adı geçen davalılara yapılan tebligat usulsüz olduğu için karar geri çevrilmiştir. Tebligat işlemlerinin usulsüz olduğu göz önüne alınarak hükmün adı geçen davalılara tebliğ edilmesi ve usulüne uygun temyiz süresinin beklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kararda Tebligat Kanunu'nun 20-21 ve Tüzüğün 28. maddeleri ile birlikte 6099 Sayılı Yasa'nın 10, 21/2 ve 35/2 maddeleri de detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/323 E.  ,  2012/3392 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava,bir adet taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olup, yerel mahkemece taşınmazın satışına karar verilmiş, karar davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki tebligat evraklarının incelenmesinde, davalılar ... ve ... adına çıkarılan gerekçeli karar tebliğine ilişkin tebliğ evraklarının Tebligat Kanununun 21. ve Tüzüğün 28. maddesi gereğince tevziat saatlerinde adı geçen muhatapların adreslerinin kapalı olduğu, isim ve imzadan imtina eden komşularının beyanına göre çarşıda olduklarının öğrenildiği, muhatapların kapısına 2 nolu ihbar kağıdının yapıştırıldığı, tebliğ evrakının mahalle muhtarına bırakıldığı belirtilerek tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
    Davalı ... adına çıkartılan hüküm tebliğine ilişkin evrakın ise, Tebligat Kanunu 21. maddesine göre, muhatabın tevziat saatinde çarşıda olması nedeniyle nöbetçi bekçi ..."e bırakıldığı, kapısına 2 nolu ihbar kağıdı yapıştırıldığı, komşusu ..."e haber verildiği belirtilerek tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
    Tebligat Kanununun 20-21 ve Tüzüğün 28.maddesi gereğince muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
    Olayımızda, davalılar ... ve ..."nun ne sebeple adreste bulunmadığını bilmesi muhtemel komşularının isim ve imzası tutanağa geçirilmemiştir. Muhatapların komşularının imzadan imtina etmeleri mümkünse de, isimlerinin tutanağa yazılması gerekmektedir. Bu durumda gerekçeli kararın tebliğine ilişkin adı geçen davalılara yapılan tebligat usulsüzdür.
    Davalı ... adına çıkarılan gerekçeli karar tebliğine ilişkin evrak ise nöbetçi bekçiye bırakılmış, beyanına başvurulan muhatabın komşusunun imzası alnmamış, imzadan imtina ettiğine dair herhangi bir beyan da tebliğ mazbatasına yazılıp tebliğ memurunca imzalanmamıştır. Bu durumda adı geçene yapılan tebligat da usulsüzdür.
    Tebligat Kanununda 6099 Sayılı Yasa ile değişikliğe gidilmiş olup 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle T.K"nun 10. maddesi “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir. (Ek fıkra:11.01.2011 - 6099 S.K./3.mad) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır”. Hükmünü, T.K.nun 21/2. maddesi “(Ek fıkra:11.01.2011 - 6099 S.K./5.mad) Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” T.K"nun 35/2 maddesi “ Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükümlerini içermektedir. Yasa hükümlerine göre, adres kayıt sisteminde adresleri tespit edilebilen taraflara Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasında yasal olanak bulunmamaktadır.
    Olayımıza gelince; hükmün davalı ..."e 06.12.2011 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmış olup tebligat 6099 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yapılmış olması nedeni ile usulsüzdür. Hükmün adı geçen davalının kimlik bilgilerine göre adres kayıt sistemindeki son adresi tespit edilerek, tespit edilen adresine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Adı geçen davalı ile yine yukarıdaki paragraflarda adı geçen davalılar ... ve ... ile ..."ye hükmün usulüne uygun tebliğ edilmesi ve temyiz süresinin beklenmesi, daha sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 5.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi