Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/4164 Esas 2014/4905 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/4164
Karar No: 2014/4905
Karar Tarihi: 18.02.2014

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/4164 Esas 2014/4905 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereği 1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Ancak, hırsızlık eyleminin gündüzleyin işlendiğinin kabul edilmediği için 5237 sayılı TCK'nın 143. ve 116/4. maddeleri gereği artırım yapılarak fazla ceza tayin edilmiş olduğu gerekçesiyle karar bozuldu. Mahkeme kararında, suçun hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma olduğu belirtildi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi hırsızlık suçu için hapis cezası belirlemektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 143. maddesi ise hırsızlık suçu için ceza verirken, suçun işlendiği zaman dilimine göre artırım yapılması gerektiğini belirtmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/4. maddesi ise bu artırımın yapılmaması gerektiği durumlara işaret etmektedir.

13. Ceza Dairesi 2013/4164 E. , 2014/4905 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 6 - 2011/151232
MAHKEMESİ : Zile Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/01/2011
NUMARASI : 2009/42 (E) ve 2011/5 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde
Sanık hakkında hırsızlık suçu nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinin uygulanması sırasında sonuç hapis cezasının 2 yıl 2 ay 20 gün yerine 1 yıl 14 ay 20 gün olarak belirlenerek eksik cezaya hükmedilmesi karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Hırsızlık eyleminin, 02/02/2009 günü 17:30 sıralarında gerçekleştirilmesi karşısında; Zile ilçesinde güneşin olay günü saat 16:59"da battığı, 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca gündüz vaktinin saat 17:59"a kadarki zaman dilimine değin sürdüğü hususu da gözetildiğinde; hırsızlığın gece vakti gerçekleştirildiğinin belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince hırsızlık eyleminin gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerekirken, 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi gereğince artırım yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. K.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından TCK"nın 143. maddesine ilişkin bölüm karardan çıkartılması suretiyle; sanık hakkında TCK"nın 142/1-b ve 62 maddeleri uyarınca sonuç olarak 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılması tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II_Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;

Hırsızlık eyleminin, 02/02/2009 günü 17:30 sıralarında gerçekleştirilmesi karşısında; Zile ilçesinde güneşin olay günü saat 16:59"da battığı, 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca gündüz vaktinin saat 17:59"a kadarki zaman dilimine değin sürdüğü hususu da gözetildiğinde;eylemin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği eylemlerin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken, TCK’nın 116/4. maddesi ile artırım yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. K.. müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.