22. Hukuk Dairesi 2016/11745 E. , 2016/19009 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, ücret ile fazla mesai ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 09.02.2014 tarihindeki oda seçimlerinden bir gün sonra yeni seçilen oda başkanının odanın eski personeli ile çalışmak istemediğini hakaret ve tehdit içerikli sözlerle iletmesi üzerine iş sözleşmesini 17.02.2014 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, ücret ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, 09.02.2014 tarihinde oda yönetim değişikliği olduğunu, yeni yönetimin görevi 17.02.2014 tarihinde devraldığını ve aynı tarihte yapılan bu istifaların yeni gelen yönetimi zor durumda bırakmak için yapıldığını, böylece odaca verilen işlerin sekteye uğratılmaya çalışıldığını, davacının haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiği iddiasının doğru olmadığını ve serbest iradesi ile istifa ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İşçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshedip feshetmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacı işçi 09.02.2014 tarihindeki oda seçimlerinden bir gün sonra yeni seçilen oda başkanının odanın eski personeli ile çalışmak istemediğini hakaret ve tehdit içerikli sözlerle iletmesi üzerine iş sözleşmesini 17.02.2014 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca feshettiğini ileri sürerken; davalı işveren 09.02.2014 tarihinde oda yönetim değişikliği olduğunu, yeni yönetimin görevi 17.02.2014 tarihinde devraldığını ve aynı tarihte yapılan bu istifaların yeni gelen yönetimi zor durumda bırakmak için yapıldığını, böylece odaca verilen işlerin sekteye uğratılmaya çalışıldığını, davacının haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiği iddiasının doğru olmadığını ve serbest iradesi ile istifa ettiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının sözleşmesini fesihte haklı olduğu kabul edilerek kıdem tazminatı talebinin hüküm altına alınmasına karar verilmiştir. Dosya içerisindeki birkaç işçi tarafından aynı şekilde düzenlenmiş olan 17.02.2014 tarihli istifa dilekçeleri, “2014 yılı içinde yapılan Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Olağan Genel Kurulunun ardından, yönetime gelen Hasan Kablı ve ekibinin, oda personelinin güvenini kazanamadıkları, bir oda personeli olarak bu uyumsuz ve güvensiz oda şartlarında çalışamayacağımdan, tüm kanuni haklarım saklı kalmak kaydıyla, 17.02.2014 tarihinde halen çalışmakta olduğum görevimden istifa ediyorum. Bilginize arz ederek istifamla ilgili gerekli işlemlerin başlatılmasını rica ederim Saygılarımla.” şeklindedir. 4857 Sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde işçinin haklı fesih sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup; davacı istifa dilekçesinde açıkça yeni yönetimin oda personelinin güvenini kazanamamış olması ve bu uyumsuz ve güvensiz ortamda çalışamayacağı gerekçeleriyle istifa ettiğini açıklamıştır. İstifa dilekçesinde belirtilen sebepler 4857 Sayılı Kanun"un 24. maddesinde sayılan hallerden herhangi birine girmediği gibi, yeni yönetimin seçimden sonra ancak görevi devralmadan önceki iddia edilen eylem ve davranışlarının da haklı fesih sebebi boyutuna ulaşacak nitelikte olduğu davacı tarafından yöntemince ispatlanmış değildir. Bu durumda, iş sözleşmesinin haklı bir sebep yokken işçi tarafından feshedildiği açık olup, kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Dairemizce incelemesi yapılan 2015/11090 ve 2016/3733 esas sayılı emsal dosyalardan, davalı işveren işyerinde haftanın beş günü 08:00-17:00 saatleri arasında çalışıldığı ve işçilerin fazla çalışma yapmadıkları anlaşılmaktadır. Davacının, normal çalışma düzeni dışında fazla çalışma yapmasını gerektirir şekilde diğer işçilerden farklı bir çalışma düzeni ile çalıştığı da iddia ve ispat olunmadığına göre; fazla çalışma alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.