17. Hukuk Dairesi 2015/6993 E. , 2016/4558 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ...ye ait yabancı plakalı araca davalıya ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın kusurlu olarak çarpması sonucu ..."de götürülen servis tarafından araçta KDV hariç 61.167,50 TL hasar tespit edildiğini, hasarın 20.000 TL"lik kısmının dava dışı zorunlu trafik sigortacısı ... Sigorta tarafından müvekkiline ödendiğini, bakiye 30.000 TL"nin tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, benzer senaryolarla maksatlı şekilde kazalar yapıldığını, yabancı plakalı araçların sanki onarılacakmış gibi fahiş tutarlarla dava ve taleplere konu edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü, itirazın kısmen iptali ile...12. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8630 esas sayılı dosyasının takibin 16.930,00 TL asıl alacak ve 76.018,00 TL faiz üzerinden devamına, 16.930,00 TL"nin %40 oranında davacı lehine, reddedilen 13.070,00 TL"nin %40 oranında davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminata dair itirazın iptali istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Mahkemece, gerekçe kısmında; bilirkişi raporuna göre davacının 30.127,50 TL alacağı olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunda hesaplandığı şekilde davacının zarara uğradığı belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ve kısa kararda ""Davacının davasının kısmen kabulü, itirazın kısmen iptali ile...12. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8630 esas sayılı dosyasının takibin 16.930,00 TL asıl alacak ve 76.018,00 TL faiz üzerinden devamına, 16.930,00 TL"nin %40 oranında davacı lehine, reddedilen 13.070,00 TL"nin %40 oranında davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine"" karar verilmiştir. Hükmün gerekçesi ile kısa karar uyumlu olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, bu yön yukarıda açıklanan yasa maddelerine açık bir aykırılık oluşturduğundan (10.04.1992 gün, 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere) hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; alacak likit olmadığından davacının ve davalının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı ve davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Yine mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi ek raporuna göre işlemiş faiz 76,18 TL olarak hesaplandığı halde, mahkemece 76.018,00 TL faiz üzerinden takibin devamına hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.