13. Hukuk Dairesi 2017/3313 E. , 2019/4175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki nama ifaya izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 11.09.2007 tarihinde imzalanan sözleşme ile davalı yükleniciden anahtar teslimi koşuluyla satın aldığı taşınmazın cins tahsisi yapılmadan ve iskan ruhsatı alınmadan teslim edildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen davalı tarafından belirtilen eksikliklerin giderilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tüm masrafları davalıya ait olmak üzere taşınmazın cins tahsisinin yapılması ve iskan ruhsatı alınması için tarafına izin verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın yanlış kişiye yöneltildiğini, taraf sıfatı bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı olarak gösterilen ... ile davacının sözleşme imzaladığı ... isimli kişinin T.C. kimlik numaraları uyuşmadığından davalının taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, konut satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davacı tarafından dosyaya sunulan 11.09.2007 tarihli taşınmaz sözleşmesinin davacı ile satıcı sıfatıyla sözleşmede yer alan ve T.C. kimlik numarası belirtilmeyen ... . arasında imzalandığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde yer alan ... 2. Noterliği’nin 09.06.2010 tarihli ihtarnamesinde, davacı tarafından muhatap ... . gösterilerek sözleşme gereğince taşınmazın cins tahsisinin yapılması ve iskan ruhsatının alınması, aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir. ... . tarafından ... 1. Noterliği kanalıyla gönderilen 30.06.2010 tarihli cevabı ihtarnamede, iskan ve cins tahsisi yapılması için gerekli başvuruların yapıldığı, ancak kanalizasyon bağlantı bedeli ödenmediği için işlemlerin gerçekleştirilemediği, kanalizasyon bağlantı bedeli ödendiği takdirde işlemin derhal gerçekleştirileceğinin bildirildiği anlaşılmakta olup, bu ihtarnamenin ... T.C. kimlik numaralı ... . isimli kişi tarafından keşide edildiği resmi makam olan noter tarafından ihtarnameye şerh düşülmüş ve davacı eldeki davayı açarken ihtarnamede T.C. kimlik numarası belirtilen ... . isimli kişiyi davalı göstermiştir. Dava dilekçesinin tebliği üzerine yukarıda T.C. kimlik numarası belirtilen ... ., davacı ile bağlantısının bulunmadığını ve bu nedenle davada taraf sıfatı bulunmadığını bildirerek husumet itirazında bulunmuştur. Yargılama aşamasında, noter, belediye ve tapuya yazılan müzekkere cevaplarından davacı ile sözleşme imzalayan kişinin ... T.C. kimlik numaralı ... . isimli kişi olduğunun anlaşılması üzerine davacı vekili bu kişiye tebligat yapılarak davaya dahil edilmesini istemiş, mahkemece, ara kararla, davanın ... TC Kimlik numaralı ... ."a yönlendirilerek davaya davalı olarak dahil edilmesine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Ne var ki, mahkemece hüküm kurulurken, ... T.C. kimlik numaralı sözleşmenin tarafı olan ... . davada taraf olarak dahi gösterilmeksizin davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesinde, “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, taraf değişikliği karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken, maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Somut olayda; dava dilekçesinde yer alan ... .’a ait T.C. kimlik numarası, davacıya gönderilen cevabi ihtarnamede yer alan ve noter tarafından şerh düşülen T.C. kimlik numarası olup, davacı tarafından sözleşmenin tarafı olan kişiye karşı davanın açılmak istendiği, ancak cevabi ihtarnamede resmi makam tarafından yapılan bu hata nedeniyle T.C. kimlik numarasının hatalı yazıldığı, bu hatanın kabul edilebilir nitelikte olduğu, dürüstlük kuralına aykırı bir durumun söz konusu olmadığının kabulü gerekir. O halde, mahkemece, sözleşmenin tarafı olan ve davaya dahil edilen ... T.C. Kimlik numaralı ... . yönünden işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde husumet nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.