2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11682 Karar No: 2014/12789
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/11682 Esas 2014/12789 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/11682 E. , 2014/12789 K.
"İçtihat Metni"
.... Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 26.02.2014 gün ve 18489 - 3970 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 227.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 52.40 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, gerekçesinde oyçokluğuyla, sonucunda oybirliğiyle karar verildi.09.06.2014 (Pzt.) .... Davacı eşin, aile konutuyla ilgili tasarruf işlemine, işlemden sonra rıza gösterdiği anlaşılmaktadır......eyanının, beyan tarihinden sonraki işlemler için olduğunun belirtilmiş olması sonuca etkili değildir. İşlemden sonra verilen rıza, geçmişe etkili olarak hüküm ve sonuç doğurur ve işleme yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazandırır. Davacı eşin açık rızasının varlığı halinde de artık, lehine ipotek tesis edilenin iyiniyetli olup olmamasının bir önemi yoktur. Bu bakımdan Dairemizin bozma ilamında “davalı bankanın kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığına” ilişkin gerekçeye yer verilmesini doğru bulmuyorum. Davacının karar düzeltme talebinin, salt yukarıda açıkladığım sebeple reddine karar verilmelidir. Bu sebeple karar düzeltme talebinin reddine sonucu bakımından katılmakla birlikte, “temyiz ilamında yer alan açıklamaya atıf yapılarak” reddedilmesine katılmıyorum. ....