14. Hukuk Dairesi 2019/3704 E. , 2020/3144 K.
"İçtihat Metni"14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, karşı davada 13.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kabulüne dair verilen 28.02.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil; karşı dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 30729 ada 7 parsel sayılı taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı iken, yaptığı başvuru sonucunda Belediye Encümeninin 16.11.2006 tarihli kararı ile taşınmazı bedeli mukabilinde satın aldığını, davalının ise taşınmaz üzerine haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın gecekondu yaptığını, haksız işgalci olduğunu ileri sürerek davalının taşınmaza elatmasının önlenmesini, gecekondunun kal"ini ve şimdilik 100,00TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmaz üzerine 1969 yılında ev yaptığını ve o tarihten beri kullandığını, evin imar uygulaması sonucunda 7 No"lu parselde kaldığını sonradan öğrendiğini, kendisine evin 8 No"lu parselde kaldığına dair bilgi verildiğini, yanlışlığın düzeltilmesi için Büyükşehir Belediyesine başvurmuş ise de herhangi bir işlem yapılmadığını, daha sonra taşınmazın davacıya satıldığını, ancak hak sahibinin kendisi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; karşı davada ise dava konusu 7 No"lu parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiş; ayrıca taşınmazdaki belediyeye ait payın davacıya satışına ilişkin 16.11.2006 tarihli encümen kararının iptali istemiyle idare mahkemesinde dava açtığını bildirerek bu davanın sonucunun beklenmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve karşı davaların açılmamış sayılmasına dair verilen kararın davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.02.2018 tarihli 2015/6840 E. 2018/950 K. sayılı ilamı ile özetle; somut olayda, davalı-karşı davacı vekilinin 17.01.2013 tarihli celseye gelmediğinden karşı dava dosyası işlemden kaldırılmış ise de süresi içinde 12.02.2013 tarihinde davalı-karşı davacı vekilince yenileme dilekçesi verildiği ve mahkemece tayin edilen 09.07.2013, 07.11.2013 ve 19.12.2013 tarihli celselere katılım sağlandığı ya da mazeretinin kabul edildiği, böylelikle karşı davanın işlemsiz bırakılmadığı anlaşıldığından karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hüküm aleyhine temyiz yoluna başvurulmadığı ve bozma ilamı dışında kalarak kesinleştiği anlaşıldığından bu dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına; karşı davanın ise davalı-karşı davacı tarafından Belediye Encümeninin 16.11.2006 tarihli kararının iptali istemiyle açılan dava sonucunda Ankara 7. İdare Mahkemesince davanın kabulü ile işlemin iptaline dair verilen kararın derecattan geçmek suretiyle 17.10.2012 tarihinde kesinleştiği, davalı-karşı davacıya ait gecekondunun dava konusu 7 No"lu parsel üzerinde kalmakta olup bu parsel yönünden 20.06.1983 tarihli başvurusu sonucu imar affı kapsamında hak sahipliğinin bulunduğu, tespit formunda yapılan hata sonucu davalı-karşı davacının isminin sehven 8 No"lu parselde yazıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle kabulü ile 7 No"lu parselin davacı-karşı davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı-karşı davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
2) Davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olayda mahkemece, dava konusu 30729 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davacı-karşı davalı ... adına olan tapu kaydının tamamının iptal edilerek davalı-karşı davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de davacı-karşı davalının, dava konusu taşınmazda ... Büyükşehir Belediyesinden temlik aldığı 563/843 oranındaki payın yanında 05.10.2000 tarihinde dava dışı ..."dan temlik aldığı 280/843 payının da bulunduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalının sadece belediyeden temlik aldığı 563/843 payın iptaline karar verilmesi gerekirken, davacı-karşı davalı adına kayıtlı payın tamamının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.