12. Ceza Dairesi 2014/10333 E. , 2015/8372 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı;
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Dolayısıyla, sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın ... Dağıtım AŞ"de dağıtım müdürü olarak görev yaptığı, anılan şirketin 29/12/2011 tarihli dilekçesi ile ... İli, ... İlçesi,.. Mevkiinde, ... Bölge Kurulunun 28/09/2002 tarihli ve 525 sayılı kararı ile belirlenen 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan ... Bulvarı üzerindeki yaya kaldırımları güzergahında havai elektrik şebekesini yer altına alma çalışmaları yapıldığını, söz konusu bölgenin sit alanı olduğunu öğrenmeleri nedeniyle alt yapı çalışmaları için izin verilmesini talep ettikleri, müze görevlileri tarafından yerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 12/01/2012 tarihli raporda, suça konu 3. derece arkeolojik sit alanında boydan boya geçen elektrik hattı için kazılmış kanal bulunduğu, kanalın kesitlerinde ve tabanında kültür varlığı olarak değerlendirilebilecek bir bulguya rastlanılmadığının tespiti üzerine ... Koruma Bölge Kurulunun 20/01/2012 tarihli ve 237 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanında elektrik şebekesinin yer altına alınmasına yönelik çalışmanın Müze denetiminde yapılmasına, bir kültür varlığı çıkması halinde Kurul"a bilgi verilmesine, bu tür yerlerde uygulamaya başlanılmadan evvel Kurumdan izin alınması gerektiği hususunda ilgili kurumların uyarılmasına karar verildiği halde anılan şirketin 27,28,29,30 ve 31. sokaklarda Müze Müdürlüğüne bilgi vermeden alt yapı çalışması yaptığının belirlendiği,
Her ne kadar, ... Belediyesi ile ... Dağıtım AŞ arasında düzenlenen protokolde ve... Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ... kazı ve çalışma izninde, kazı yapılacak alanın sit alanı olduğuna dair bir ibare yer almamakta ve sanık tarafından suça konu yerin sit alanı olduğunu bilmediği ifade edilmiş ise de, ...Koruma Bölge Kurulunun 20/01/2012 tarihli ve 237 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanında elektrik şebekesinin yer altına alınmasına yönelik çalışmanın Müze denetiminde yapılmasına, bu tür yerlerde uygulamaya başlanılmadan evvel Kurumdan izin alınması gerektiği hususunda ilgili kurumların uyarılmasına karar verildiği, belirtilen karar doğrultusunda sanığın yetkilisi olduğu şirketin uyarılmasına rağmen söz konusu bölgede Müze Müdürlüğüne bilgi verilmeden çalışmalara devam edildiği, sanığın anılan kurul kararından sonra söz konusu mevkiin sit alanında bulunduğunu bilmediğinin kabul edilemeyeceği, bu itibarla, alt yapı çalışmalarının gerçekleştirildiği bölgenin sit alanı olduğundan haberdar olan sanığın, ... Koruma Yüksek Kurulu"nun 05/11/1999 tarih ve 658 sayılı ..... Kullanma Koşulları hakkındaki ilke kararına ve 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesine aykırı olarak sit alanına fiziki ve inşai müdahalede bulunduğunun sabit olduğu gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.