Taraflar arasındaki kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili; davacıya ait davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın yaptığı trafik kazası sonucu ağır hasar gördüğünü, sigorta şirketine zararın ödenmesi için başvuru yapılmasına rağmen taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL olan tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 12/12/2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 31.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının iddia ettiğinin aksine davaya konu trafik kazasının gerçekte ya hiç yada davacının iddia ettiği yer, zaman ve şekilde meydana gelmediğini, davacının TTK."nun 1292 maddesine aykırı davranarak hasarı sigorta teminatına almak için doğru beyanda bulunmadığını ve ıspatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddini talep ve beyan etmiştir
Mahkemece, davanın kabulü ile aracın kasko bedeli olan 31.000,00 TL"nin kaza tarihi olan 27.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigortalı tarafından davalı ... şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aracın toplam hasar bedelinin 25.000,00 TL olduğu ve pert sayılması yönünde görüş bildirilmiş, aracın 2014 yılı kasko değerinin 31.000,00 TL olduğu, ek raporda ise sovtaj bedelinin yapılan kilo hesabına göre 2.250,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleştiği andaki tazmin kıymetlerinin esas tutulacağı, aracın tam ziyaa uğraması halinde, sigortacının azami sorumluluk miktarını geçmemek üzere, hasar anındaki sigorta değerinin ödeneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre davalı sigortacı, sigortalının uğramış olduğu gerçek zararını ödemekle yükümlüdür. Mahkemece bu husus gözetilmeden, davalı ... şirketinin, 2014 yılı kasko değerinin tamamı ile sorumlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; tam ziyaa uğrayan aracın kaza tarihindeki ikinci el rayiç değeri ile hurda değeri belirlenerek uğranılan gerçek zararın tespiti için rapor alınarak varılacak uygun sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
2-Ayrıca noter aracılığıyla ihtarname gönderilerek temerrüde düşürüldüğü anlaşılan davalı sigortacının temerrüt tarihinden yürütülecek faizle sorumlu olduğu gözetilmeden olay tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması isabetli değildir. Bu hususun araştırılıp kararda tartışılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.