Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6484
Karar No: 2012/8150
Karar Tarihi: 27.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/6484 Esas 2012/8150 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/628 Esas ve 2001/1124 Karar sayılı kararıyla davalıların murisi adına tapuya tescil edilen bir parselin hukuki statüsüne ve fiili kullanım durumuna uygun olmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davası açılmıştır. Kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın bir kısmının fark edilerek davalıların murisi adına tapuya bağlanması sebebiyle davacılar, tapu kaydının iptali ile krokide belirtilen tarlanın davacılar adına kaydedilmesini istemişlerdir. Mahkeme, işin esasına girilmesi gerektiği halde yanlış nitelendirme sonucu dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiştir. Kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanan tapu iptali ve tescil davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir ve Davacı tarafın hukuki sebebe dayalı olarak açtığı dava kabul edilmelidir. Bu dava ile ilgili kanun maddeleri, TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi olarak belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2012/6484 E.  ,  2012/8150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ..., ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında mahkemenin görevsizliğine dair Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.04.2011 gün ve 170/63 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu 1181 sayılı parselin Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/628 Esas ve 2001/1124 Karar sayılı kararıyla davalıların murisi ... adına tapuya tescil edildiğini, verilen kararın dava konusu taşınmazın dava konusu edilen kısmının hukuki statüsüne ve fiili kullanım durumuna uygun bulunmadığını, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın bir kısmının 1181 sayılı parselle tespit edildiğini, hükmen davalıların murisi adına tapuya bağlandığını, davalıların kullandığı yerin krokide belirtildiğini, 1431 m2 olduğunu, taşınmazın batı kısmında kalan bölümün ...’e, doğuda kalan bölümün ise ...’e ait bulunduğunu, vekil edenlerinin murisi ... tarafından 1949 yılında imar ve ihya edildiğini, 1984 yılına kadar arpa ve buğday ektiğini ve bu tarihte ölümüyle tasarrufun mirasçılarına geçtiğini, aralarında yapılan rızai taksim sonucu davacıların ... ve ...’e düştüğünü açıklayarak davalılar murisi adına bulanan tapu kaydının iptali ile dilekçe ekinde sunulan krokide koordinatları belirtilen 1431 m2 lik tarlanın zilyetlik, imar ve ihyaya dayalı olarak davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili ise, taşınmazın hükmen vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, gerekli ilanların yapıldığını, herhangi bir itirazın görülmediğini, vekil edenlerinin tapuyu kazandıktan sonra davacı tarafın bu davayı açtığını, zamanaşımının ve sürenin dolduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; “dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/A maddesi gereğince kadastro yenileme çalışmaları sonucu uyuşmazlığın ortaya çıktığını, kadastro yenileme çalışmalarına ilişkin tutanaklarının 07.02.2011 tarihinde askıya çıkarıldığını, 10.03.2011 tarihinde kesinleştirildiğini, 13.04.2010 dava tarihi esas alındığında 22/A maddesine göre yapılan kadastro çalışmalarının kesinleşmesinin usulsüz olduğunu, bu haliyle yok hükmünde bulunduğunu, kadastro yenileme çalışmalarının başlamasıyla birlikte taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıkların Kadastro Mahkemesince çözümlenmesi gerektiğini…” gerekçe göstermek suretiyle 2859 sayılı Yasa gereğince yapılan işlemin yok hükmünde olduğu açıklanarak mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli Antalya Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından esastan, davalılar vekili tarafından ise vekalet ücreti bakımından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan kısmen tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, 2859 sayılı paftaların yenilenmesiyle ilgili Kanun hükmü göz önünde bulundurularak Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu görüşünden hareketle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava dilekçesinin kapsamı ile dosya içerisindeki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacılar vekilinin açıkça kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık kadastrodan önceki sebeplerden kaynaklanmaktadır. Sonradan pafta yenilemesi sonucu işlem yapılmış olması, uyuşmazlığın kaynağını oluşturmamaktadır. Kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde iptal ve tescil davası açılması mümkündür. Davacı taraf bu haktan yararlanmaktadır. Kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir. (HMK. m. 25, 26 ve 31)
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında, mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken hatalı nitelendirme sonucu dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalılar ile davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve istekleri halinde 18,40 TL peşin harcın temyiz eden davacılara, 59,35 TL peşin harcında temyiz eden davalılara iadesine, 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi