19. Ceza Dairesi 2019/10748 E. , 2021/5553 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Şikayetçi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen EPDK"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek EPDK vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B- Sanıkların ve katılan vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
I-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanayi bölgesinde, sanığın sürücülüğünü yaptığı aracın deposuna akaryakıt benzeri madde aktarımı yapılmış ise de; otobüs sürücülüğü yapan atılı suçtan menfaati bulunmayan ve araca madeni yağ doldurulduğu sırada araç içerisinde olduğunu ve akaryakıt doldurma fiilini görmediğini, işletmecisinin talimatıyla gittiğini beyan eden sanık ..."ın diğer sanıkla iştirak halinde atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
II-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkası bulunmayan sanıklara "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, zarar bildirilmeksizin ve geçmişleri, sosyal ve ekonomik durumları, kastları ve eylemin niteliği dikkate alınarak yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Lehe olan kanun hükümlerinin uygulanmasını talep eden sanıklar hakkında hükmedilen 20.000 TL adli para cezasının ödenmesinde taksit yapılıp yapılmayacağının kararda tartışılmaması, TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.