
Esas No: 2020/636
Karar No: 2020/1182
Karar Tarihi: 09.03.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/636 Esas 2020/1182 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Su ve ... İdaresi Genel Müdürlüğü aleyhine 30/05/2016 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile usulden reddine dair verilen 16/05/2019 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun reddi ile kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/489 esas 2019/341 sayılı kararının HMK"nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın vergi mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesi ile davanın usulden reddine dair verilen 15/11/2019 günlü ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, alacak istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine dair verilen hüküm hakkında davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi tarafından, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddi ile kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle incelenen 16/05/2019 tarihli mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin kaldırılarak HMK"nun 353/1.b.2. maddesi uyarınca, yerine (1) nolu bent olarak; "1-Davanın vergi mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla HMK nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine," hükmünün yazılmak suretiyle kararın düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı tarafından tahsil edilen çevre temizlik vergilerinin müracaatlara rağmen hesaplarına aktarılmadığını belirterek, davalı tarafından bugüne kadar ilçe belediyesine ödenmesi gereken çevre temizlik vergisinin ve cezalı tahsil edilen gecikme faizlerinin %80"inin tespiti ile yasal faizi ile ödenmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; tazminata konu istemin idari yargı yerinde ikame edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin başvurusu üzerine yapılan istinaf incelemesinde, davacı tarafın ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzenine ilişkin olması
nedeniyle incelenen 16/05/2019 tarihli mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin kaldırılarak HMK"nun 353/1.b.2. maddesi uyarınca, yerine (1) nolu bent olarak; "1-Davanın vergi mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla HMK nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine," hükmünün yazılmak suretiyle kararın düzeltilmesine karar verilmiştir.
Davalı ... Su ve ... İdaresi Genel Müdürlüğü"nün Kuruluş ve Yönetimine Dair Esas Yönetmeliği"nin 1. maddesinde, "Bu Yönetmeliğin amacı; 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve ... İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 5 "inci ve Geçici 10 "nuncu maddeleri ve 31/03/2014 tarih ve 28958 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/03/2014 tarih ve 2014/6072 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan, ... Büyükşehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olan ... Su ve ... İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (...) birimlerinin görev, yetki ve sorumlulukları ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir..." hükmü bulunmaktadır.
Davalı ... 2560 sayılı Kanun Ek 5"inci ve Geçici 10"nuncu maddeleri doğrultusunda kurulduğu, özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında, ticari şekilde işletildiği, yaptığı işler itibariyle de tacir sıfatını taşıdığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle tacir olduğu kabul edilen davalı ... arasındaki alacak isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın çözüm yeri adli yargı yeridir.
Şu halde, davalı ... yukarıda anılan Yönetmelik gereğince müstakil bütçeli bir kamu kuruluşu olmasına rağmen bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi bir kuruluş olup tacir statüsündedir. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince işin esasına girilerek varılacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.