8. Hukuk Dairesi 2012/6360 E. , 2012/8148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.11.2009 gün ve 43/498 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, miras yolu ile intikal, eklemeli zilyetlik ve tapu tahsis belgesine istinaden 504 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını, davacının ecrimisil ödediğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 504 ada 3 parselin davalı Hazine üzerindeki payından 660/1650 hissesine ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fazla talebin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parsel, 1650 m2 yüzölçümü ve arsa vasfıyla Hazine adına imar nedeniyle 03.01.1992 tarihinde tapuya tescil edilmiş; Halit Yılmaz ve Durali Yıldız’ın tapu tahsis belgesine istinaden açtıkları dava üzerine Silifke Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2000 tarih, 2000/185 Esas ve 388 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne, 504 ada 3 parselin tapu kaydının iptali ile 404/1650 payının Halit Yılmaz, 279/1650 payının Durali Yıldız, 967/1650 payının Hazine adına tesciline karar verilmiş ve hüküm 18.10.2000 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamalara göre; dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve tapu tahsis belgesine dayalı olarak nizalı parselin Hazine üzerindeki payına yönelik açılmış iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dairenin geri çevirme kararı üzerine 05.12.2011 tarihli dilekçeyle davacı tapu tahsis belgesi bulunmadığını bildirmiştir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın imar öncesi durumu kesin olarak belirlenmemiştir. Dosya arasında mevcut dava konusu parselin tapu kütüğü kayıt suretine göre nizalı parselin öncesinin boşluk olduğu, imar yoluyla tescil edildiği ifade edilmiştir. Ne var ki, anlaşmazlığa konu parselin yukarıda tarih ve sayısı yazılı hüküm dosyasında yapılan keşfi takiben teknik bilirkişinin 28.04.1998 tarihli raporunda; dava konusu parselin öncesinde 810 parsel numarasıyla 17.01.1983 tarihinde Hazine adına idari yoldan tescil edilen parsel kapsamında bulunduğu, bu parselin paftaya işlenmemesi nedeniyle imar çalışmalarında ihdas parseli olarak tescil edildiği açıklanmaktadır. Öyleyse yapılacak iş, nizaya konu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan imarla ilgili tüm kayıt ve belgeler ile dava konusu taşınmazın öncesi parsel numarasının araştırılıp kesin şekilde belirlenmesi, öncesinin hüküm dosyasında da belirtildiği üzere 810 parsel dahilinde bulunduğunun saptanması halinde, paftasına işlenmemiş olsa dahi bu husus nizalı taşınmazın imar çalışmalarından önce tapusuz olarak kabulüne olanak sağlamayacağından, uyuşmazlık konusu taşınmaz öncesi itibariyle tespit dışı bırakılan yerlerden ise tespit dışı bırakılma tarih ve niteliğinin saptanması; başka bir anlatımla davaya konu imar parselinin öncesinin kesin ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, bundan sonra zilyetlikle edinim koşullarının nizalı taşınmaz bölümünün tapuya tescili tarihi itibariyle oluşup oluşmadığının değerlendirilmesidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulamaz.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, usul ve yasaya aykırı hükmün kabule ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.