17. Hukuk Dairesi 2016/3198 E. , 2016/4528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...(Kapatılan) 11. Asliye Ticaret
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı tarafından kaskolanan aracın, üzerinden geçtiği rögar kapağının açılması sonucu sol ön tekerinin rögar çukuruna düşmesi sonucu hasar gördüğünü, sigortalılarına 7.880,00 TL. hasar bedelini 18.04.2012 tarihinde ödediklerini, davalıların rögar kapağının yapım, bakım ve kontrolünü gereği gibi yapmamış olması nedeniyle kazada kusurlu olduklarını, sigortalılarına ödedikleri bedelin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının hizmet kusuruna dayalı olarak açtığı davada idari yargının görevli olduğunu, davalı ..."nin tacir olmaması nedeniyle davada Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğunu, zararın diğer davalı ..."nün sorumlululuğundaki rögar kapağından kaynaklanması nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, olayda davalının hizmet kusuru olmadığını, davacının avans faizi isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davalının kamu kurumu olması ve davacının hizmet kusuruna dayalı dava açması nedeniyle idari yargının görevli olduğunu, davalının yol bakımından sorumlu olmaması nedeniyle davanın husumetten reddi gerektiğini, sorumluluğun belediyeye ait olduğunu, kaza mahallinde yapılmış çalışmaları olmadığını, kazada davacı sigortalısının müterafik kusuru olduğunu, talep olunan zarar bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 7.005,55 TL"nin 18.04.2012 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının, ödediği bedelin zarara sebep olan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Yargı Yolu kavramı, bir hukuk sisteminde herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gereklidir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan ... Belediyesi, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun"un 2. Maddesi uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 Sayılı KTK"nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve devamı maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Somut olayda; davacı vekili, davalı ..."na karşı haksız fiil hükümlerine dayanarak dava açtığını belirtmiş ise de; davalının sorumluluğunda bulunan yoldaki rögar kapağından kaynaklanan zararın dava konusu edildiği, davalının yol bakım ve onarımına ilişkin hizmeti temelinde ifade olunan zararın, hizmet kusuru teşkil eden eyleme dayandığı görülmektedir.
Bu durumda mahkemece, davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde işin esasına girilerek, bu davalı yönünden de hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı ... vekilinin, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı 335,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."na geri verilmesine 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.