MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; taşınmazın Belediye tarafından kendisine tahsis edildiğini, takdir edilen bedeli ödediğini, taşınmazın kendisine devredilmediği gerekçesi ile ... 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/11 Esas sayılı davası ile taşınmazın adına tescili veya rayiç bedelinin ödenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama sonucunda taşınmaz bedeli olarak 20.000,00 TL"nin ödenmesine karar verildiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kaldığını, taşınmaz bedelinin 210.600,00 TL olarak tespit edildiğini belirterek; saklı tutulan 190.600,00 TL"nin ilk dava tarihi olan 15/01/2007 tarihinden bu yana yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, esastan da reddinin gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece; açılan ilk davada fazlaya ilişkin hak bakımından ihtirazi kayıt bildirmemiş olan davacının (davalının muvafakat etmesi hali dışında) taşınmazın kalan bedeli için, ıslah veya ek dava yoluyla talepte bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Açılan ilk dava olan, ... 17. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2007/11 esas sayılı dosyada bulunan dava dilekçesi ile davacının taşınmazın tapu kaydının adına tescilini ya da taşınmazın rayiç değerinin ödenmesini talep ettiği, harca esas değeri 20.000.00.-TL olarak gösterdiği, yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda taşınmazın rayiç değerinin 210.600.00.- TL olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır . Anılan davada, mahkemece; tescil talebinin reddine, alacak olarak fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak üzere, 20.000,00 TL"nin dava tarihi olan 15/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Belediyesinden alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; bu hüküm davalı tarafından temyiz edilse de fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması temyiz sebebi olarak ileri sürülmemiş ve anılan karar Yargıtay 14.H.D. tarafından onanmış, davalının karar düzeltme talebi de aynı daire tarafından 04/12/2014 tarihinde reddedilmiştir .
Somut olayda, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutan hüküm kesinleştiğine göre, davacının geri kalan haklarını talep eden ek bir dava açmaya hakkı vardır. Eldeki dava ise davacının açtığı bu ek dava olduğuna göre, mahkemece deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yasal olmayan nedenlerle yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.