17. Hukuk Dairesi 2016/1222 E. , 2016/4524 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, maddi tazminata ilişkin davanın kabulüne, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu traktör ile davacıların murisinin kullandığı motorsikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada, davacıların murisinin vefat ettiğini, ... Ağır Ceza Mahkemesi tarafından davalı sürücü ..."un kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu gerekçesiyle 3 yıl hapis cezasına mahkum edildiğini, davacıların murislerinin kazada hayatını kaybetmesinden sonra maddi ve manevi yönden mağdur olduklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000,00 TL"den toplam 3.000,00 TL. maddi tazminatın tüm davalılardan; her bir davacı için 20.000,00 TL"den toplam 60.000,00 TL. manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini talep etmiş; 06.05.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini 169.123,31 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, şirket merkezleri ..."da olduğundan mahkemenin yetkisiz olduğunu, sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı ve sigortalılarının kusuru oranında olduğunu, davacıların daha önce şirkete başvuru yapmadığını, dava öncesinde temerrüde düşürülmediklerinden faiz talebinin hukuki dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini telep etmiştir.
Davalı ... vekili, davalının kusurunun davacının iddia ettiği oranda olmadığını, manevi tazminatın fahiş olup davalının bu miktarı ödeme gücünün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., duruşmada alınan beyanında; kazada kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı eş ... için 127.911,64 TL, davacı çocuk ... için 19.898,43 TL, davacı çocuk ... için 21.313,24 TL. olmak üzere toplam 169.123,31 TL. destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline (davalı ... şirketinin dava tarihinden, diğer davalıların kaza tarihinden işleyecek yasal faizden sorumlu olması ve sigortacının poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olması kaydıyla); davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı eş için 7.000,00 TL, davacı çocuklardan her biri için 6.000,00 TL. olmak üzere toplam 19.000,00 TL"nin davalılar ... ve ..."den kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacıların desteğinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle her bir davacı için 20.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek
manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların henüz 28 yaşında olan desteğinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, dava konusu kazada davalı sürücünün ağır kusurlu olması gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, çok düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.