(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/9489 E. , 2020/11965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, hakaret, görevliye direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Açılan davadan haberdar edilmeyen, kamu malına zarar verme suçundan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan müşteki İçişleri Bakanlığı’nın 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğundan ve hükmü adı geçen sanıklar ve suça sürüklenen çocuk yönünden temyiz yetkisi bulunduğunun anlaşılması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca 25.12.2019 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek suçtan zarar gören müşteki Bakanlığı’nın davaya kamu malına zarar verme suçundan katılan sıfatının kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
I-Sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, hakaret suçlarından, suça sürüklenen çocuk hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Görevli memura direnme suçundan kurulan hükümde, birden fazla kolluk görevlisine karşı gerçekleştirilen eylem nedeniyle, sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Mahkumiyet kararı verildiği halde kendisini avukat ile temsil ettiren katılan lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii, sanıklar Ramazan, Yasin ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetlerine karar verilen bölümden hemen sonra gelmek üzere “Katılan ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. madde ve fıkrası uyarınca 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin katılana ödenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında kamu malına zarar verme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 152/1-a, 125/1,3-a,125/4, 31/3. maddelerinde düzenlenen kamu malına zarar verme ve hakaret suçları için öngörülen cezaların türü ve üst sınırlarına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e ve 66/2. maddesinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımının, karar tarihi olan 07.04.2015 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılanlar vekillerinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 24.11.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.