17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/214 Karar No: 2020/5321 Karar Tarihi: 08.10.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/214 Esas 2020/5321 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, müteveffa kişinin hayat sigortası poliçesi konusunda açılan tazminat davasıdır. Davacılar, borçlu tarafından yapılan itirazın iptal edilmesini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Mahkeme, müteveffa kişinin poliçe düzenlenmesinde beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği sonucuna vararak, davanın reddine karar vermiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi de davacıların istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmadığından ve usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle kararın onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: HMK'nın 353/1-b.1, 369/1. ve 371., 370/1. maddeleri.
17. Hukuk Dairesi 2019/214 E. , 2020/5321 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davanın reddine dair verilen yerel mahkeme kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; müteveffa ..."ın mirasçılarının ... ve Emeklilik A.Ş. aleyhine ilamsız takip başlattıklarını, ancak davalı şirketin takibe itiraz ettiğini, müteveffa ... sigorta şirketi arasında 11.04.2012/2013 vadeli hayat sigorta poliçesi yapıldığını, murisin hayat sigortası poliçe süresinde 09/01/2013 tarihinde vefat etmesi ile riziko gerçekleştiğini, bu nedenlerle borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini, talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, Adli Tıp Kurumunun 22/03/2017 tarihli raporunda davacılar murisinin davaya konu 2012 tarihli hayat sigortası poliçesinden önce akciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü, kişinin ölümünün akciğer kanseri ve gelişen komplikasyonları sonucunda meydana geldiği, bu halde davacılar murisinin davaya konu sigorta poliçesinin düzenlenmesinde sağlığına ilişkin sorulara doğru bilgi vermeyerek beyan yükümlülüğünü kasıtlı olarak ihlal ettiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyasının Kayseri Tüketici Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.